G.Saray için Sivasspor deplasmanı, şampiyonluk kapısının anahtarıydı. Bu zorlu kapının çilingir ise üç gol atan Arda oldu. Baştan sona büyük bir çekişme içinde geçen maçın 91. dakikasında, skor tabelası 5-3'ü gösteriyordu. Artık G.Saray'ın önünde ciddi bir engel kalmamıştı. 'G.Saray'ın bu başarısının sırrı nedir?' diye soranlara çoklu cevap vermek gerek.
Yönetim ile takımın bütünleşmesi, taraftarın tribüne dönmesi, 16'sı ilk kez şampiyonluk yaşayacak olan genç kadronun dinamizmi ve tecrübeli isimlerin teknik kadroya yardımcı olmaları sıralanabilir. Mesela Sivas maçı buna güzel bir örnektir. Maç öncesi yardımcıları Nezih Boloğlu ve Burak Dilmen'le ilk 11'i belirleyen Cevat Güler, bu tercihini Adnan Sezgin'le ve dolaylı olarak Adnan Polat'la da paylaşmıştı. İlk 11; Aykut - Song, Emre, Servet, Hakan Balta - M. Topal- Sabri, Barış, Ayhan, Arda - Nonda şeklindeydi. Hakan Şükür, M. Güven, Orkun, Carrusca, Bouzid, Lincoln yedekti. İlk 11'e giremeyenler, bu tarihi maçta yer alamadıkları için biraz buruktu. Bunu belli de ettiler. İşte tam o sırada devreye, sakat olmasına rağmen Sivas'a gelen Hasan Şaş girdi. Hasan, "Bugün herkes ilk 11 ve herkes kadrodışı. Bu hepimizin maçı" diye özetlenecek uzun bir konuşma yaptı. Gönlü kırılan gençler çok etkilenmişti. Hep sorulan sorunun cevabı da buydu, "Galatasaray 11'i ortak akıl ve ortak sinerji ile oluşturuluyordu"...
TEZ KONUSU OLMALI! Son maç, tatile erken çıkan ekiplerden OFTAŞ ile idi. OFTAŞ, ligde berabere kalmış, kupada ise 3 gollü bir galibiyet almıştı sarı-kırmızılılardan. Biraz bundan, biraz gerginlikten olsa gerek, ilk yarım saat büyük stres altında oynadı Cimbom. Herkes birbirine bağırıyor, tribünde oturan Hasan Şaş bile top kaptırdı diye Servet'e seslenmeye çalışıyor, kulübedekiler yerinde duramıyordu. Arda'nın pasında Hakan Şükür'ün attığı gol herkese derin bir "ohh" çektirdi. Ardından Hakan Balta'nın füzesi ve Trabzon'da F.Bahçe'nin 2-0 yenik duruma düştüğü haberi ile son 45 dakika da güle oynaya geçti. Maç sonrası stada aslan getirip gezdiren, maçlara formayla gelen, marş besteleyen (Çıldırın'ın sözleri Yiğit Şardan ve ekibine ait) yeni yönetim, şampiyonluk bir yana, G.Saray'da birçok şeyin değişmeye başladığının da işaretlerini vermişt. Adnan Sezgin ligin ortasında, Futbol Extra dergisine verdiği röportajda "G.Saray'ın bu ekonomik şartlar altında yaptığı bu kadro değişimi ve transferlerin tez konusu olması lazım" demesi, her başarısız sonuçtan sonra dalga konusu olmuştu. Başkan Adnan Polat sezon sonunda Sezgin'e destek verip, "G.Saray'ın bu sezonu tez konusu olmalı" diyerek, birçok kişinin azıhta zorlandığı bu başarıya gönderme yapıyordu. G.Saray bu sezon gerçekten de inanılmaz olayları bir arada yaşadı. Sarsıldı ama yıkılmadı. Ayakta kaldı. Bir anlamda her türlü olumsuzluktan enerji aldı, hırs aldı, teslim olmadı..." Yokluklarla yaşamaya alışan G.Saray, Süper Lig'de 50. sezonu şampiyon tamamlayarak 17. kupasına uzanmayı başardı. Doğruydu, G.Saray artık yokluklarla yaşamaya alışmıştı ama kupasızlığa asla alışmadı, alışamadı...
