Çare lejyonerler Fenerbahçe açısından ligde art arda kaybedilen puanlarla son derece kötü başlanan, daha sonra tarihinin en başarılı Avrupa performansıyla rüya gibi devam eden, en sonunda ise küçük maçlarda kaybedilen puanların faturasının ağır ödendiği bir sezon oldu. Sezon başında "Devler Ligi'nde yarı finalin kapısından döneceksiniz, sahanızda İnter, Sevilla, Chelsea gibi devler dahil 6'da 6 yapacaksınız, Chelsea'yi yenen tek Avrupa takımı olacaksınız, ligde de 2. olup yine Devler Ligi'ne katılacaksınız" deseler herhalde Fenerlilerin çoğu bunu kabul ederdi. Ama işte Avrupa'da fırtına gibi esen takımın şampiyonluk yolundaki rakipleriyle yaptığı 6 maçın 5'ini kazanmasına rağmen şampiyonluğa ulaşamamış olmasının bir hayal kırıklığına sebep olması da son derece normal. 14 Mayıs travması 81 puana rağmen yaşanmıştı. Ondan evvelki sezon Daum'la kazanılan şampiyonluğun puanı 80'di. Geçen sezon ise şampiyonluğa 70 puanla ulaşıldı. Bu sezon alınan puan da 73 oldu. Yani son iki sezondur Avrupa'daki başarısını bir türlü lige yansıtamayan, kadro ve teknik adam istikrarına rağmen ligde ağırlığını bir türlü hissettiremeyen bir F.Bahçe var. Yeni sezon öncesi başta yönetim, sonra da teknik kadronun en üzerinde durması gereken konu bu. Avrupa dönüşü lige konsantre olamama ve zaman zaman rotasyonda aşırıya kaçmanın yanında yeterli kadro genişliğine sahip olunamadığı da bir gerçek. Geçen senenin orta sahasını oluşturan Tuncay-Appiah-Deniz-Tümer dörtlüsünün tamamından yararlanamamanın çok büyük bir şanssızlık olduğunu kabul etmek gerekir. Mevcut yabancı kısıtlaması, ligdeki yerli isimlerin de F.Bahçe'ye direkt katkı sağlayabilecek kaliteden uzak oluşları da ayrı bir problem. Burada kadroyu zenginleştirebilmek için tek çare yurt dışında oynayan lejyonerlere yönelmek. İyi bir santrforla beraber, bu isimlerden bir kaç tanesi kadroya katılabilirse her iki kulvarda da başarıyı yakalayabilme şansı artar.