İyi futbol, iyi sonuç Bir gün evvel ki beklenmedik Beşiktaş mağlubiyetinden sonra muhakkak bu maçı kazanarak en azından ilk 2 hedefini tutturabilme amacıyla karşılaşmaya başladı Galatasaray. Karşısında isminin büyüklüğü kadar büyük olmayan, üst üste 3 pas yapamayan bir Trabzon vardı. Bu maçta kazanılan 3 puanın yanı sıra Galatasaray'da önemli bir gerçek ortaya çıktı. O da Cevat hocanın takımı fevkalade yöneterek hiçbir ukalalığa kaçmayan ve futbolcularıyla müthiş bir iletişim içinde sıcak ve yakın davranarak, talebelerini devamlı teşvik ederek bir teknik adamın kenarda duruşunun ve diyaloğunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymasıydı. Bunun da en büyük kanıtı oyundan alınan her futbolcunun çıkarken hocasını kucaklamasıydı. Feldkamp gidene kadar bu tür sahnelere rastlamamıştık. Maçın iki tane yıldızı vardı. Bunlardan bir tanesi Arda, diğeri Ayhan'dı. Mehmet Topal ile beraber orta sahanın göbeğini kilitleyen Ayhan üstün yeteneğini ve devamlılığını fırsat bulduğu anda kanatlara sarkarak ve çok doğru işler yaparak kanıtladı.
Hedefler artık hayal değil Kalede Aykut güvenilir ve soğukkanlı, savunmada herkes hatasızdı. Arda da topla biraz fazla oynamasına rağmen bitirici noktalarda bitirici işler yaparak Galatasaray'ın iyi bir oyunla şampiyonluk potası içinde devam etmesini sağladılar. Galatasaray, kalan maçlarının tümünü kazanırsa şampiyon olur. Yani Galatasaray'ın kaderi kendi ellerinde. Hafta içi oynayacağı Fortis Türkiye Kupası yarı finalinde çok önemli bir sınav daha bekliyor sarı-kırmızılıları. Takımı yukarıda belirttiğimiz gibi fevkalede idare eden ve daima pozitif enerji üreten Cevat hoca ve yardımcılarına dışarıdan bir çomak sokulmazsa bu birliktelikle hedefler hayal olmaktan çıkar. Rakibinin Ankaraspor ile oynayacağı maçı bekleyecek olan Galatasaray bu önemli 3 puanı geride bırakıp derhal önündeki karşılaşmalara konsantre olmalı ve son düzlüğe girildiğinde artık içine kapanarak, hedefe kilitlenmelidir. Bu görünen beraberlik de bana bu ışığı yakıyor.