Çok kısa sürede istifaya davet edildiniz. Galatasaray tribünlerinin böyle bir çağrısı oldu. Galatasaray'ın stadının sorunlarının çözülmesi konusunda Özhan Bey'den sonra herhalde en çok benim katkım olmuştur. Benim bu projedeki katkımın boyutlarını en iyi bilen yönetici Anıtkabir'e giderken, 'Federasyonu Atatürk'e şikâyet etmeye gidiyoruz' derse
taraftarın çağrısını çok normal karşılamak gerekir. Taraftar bu anlamda çok masum... Taraftar her yerde başarı ister, şampiyonluk ister. Bu, şampiyonluğun önünde kimi engel diye görüyorsa da ona düşman olur. Benim, şampiyonluktan çok daha önemli olan Seyrantepe Stadı için ne büyük çaba harcadığımız bilenler beni şikâyet ederse, taraftarın yaptığını çok normal karşılarım. O yöneticilerden çok daha fazla gittim geldim Ankara'ya, o stadın yapılması için. Bu gerçeği bildiğiniz halde taraftarınıza başka bir şey söylerseniz taraftarın yaptığı normal. Ama ben bir şey daha biliyorum. Taraftar aldatılmaktan nefret eder. Dolayısıyla zaman içinde gerçekler ortaya çıkınca o bumerang geri döner."
Sonuçta istifa çağrıları da hakem hataları sonucu oluyor. Bu konuyu nasıl çözeceksiniz? Bunun için iki şey yapılmalı. Birincisi; hakemlerin standardını yükseltmelisiniz. İkincisi; hakemlere davranışınız çok açık mesaj içermeli. Son günlerde bazı açıklamalar beni çok üzüyor. 'İşte federasyonlar gelir gider; hiçbir şey değişmez' diyorlar.
GÜVEN OLUŞACAK Herkes görsün ve bilsin ki; yapanlar kalacak, yapamayanlar gidecek. Eski dönemle en büyük fark bu olacak. Eski dönemde yapamayanların kaldığını gördük. Bu dönemde yapamayanların gittiğini herkes görecek. Herkese şans verilecek, o şansı iyi kullananlar devam edecek, kullanamayan gidecek. Başka yapacak bir şey de yok. Önümüzdeki sezon birçok konuda değişiklikler olacak. Güven ortamı çok önemli. Tribünler birçok maçta dolmuyor. İnsanlar maçlara gitmiyor. Güven arttıkça tribünler dolacak, futbolun marka değeri yükselecek; böylece gelirler de artacak.