Kavga vakti değil Olağan kongrede rekor oyla başkan seçilen Adnan Polat önceki gün yapılan devir-teslim töreniyle resmen koltuğuna oturdu. G.Saray'ın hedefleri de çok, sorunları da. Bu kadar sıkıntının üstüne ben görev dağılımında da bazı sorunlar yaşanabilir diye düşünüyordum. Neyse ki herkes salim davrandı ve koltuklar paylaşıldı. Görünen o, ama perde arkasında koltuk savaşları oldu mu, onu bilemem. Olduysa da zaten yakında kokusu çıkar, merak etmeyin. Üstad İsmet Tongo geçenlerde yazmış köşesinde. 'G.Saray'ın neresinden tutarsan elinde kalır' diyor. Riva hâlâ icrada, Seyrantepe bilmecesi sürüyor. İki gün inşaat varsa, üç gün yapılan itirazlar nedeniyle çalışmalar durduruluyor. Yani gelişmeler pek iç açıcı değil. Biz bugüne gelelim... Adnan Polat koltuğu devraldığı gün kucağında 1 maç seyircisiz oynama cezasını buldu. G.Saray, bugün G.Antep'le taraftarından yoksun oynayacak. Şunu belirteyim, federasyonun Ankara'da gerçekleşen küfürün cezasını İstanbul'a fatura etmesi pek akıl işi değil. Hele hele Tahkim'in de bu cezayı onaylaması iki kere ayıp.
Göster kendini Kalli Demek ki bundan sonra bol bol seyircisiz maç izleyeceğiz. Bu karar esas alınırsa, birçok takımın canı yanar. Bekleyip göreceğiz, federasyon birilerinin mi, yoksa futbolun mu federasyonu? Adnan Polat, yönetimdeki arkadaşlarını bu konuyla ilgili 'kimse yorum yapmasın' diye uyarmış. Bence haklı. Ligin bitimine kalmış 7 maç. Federasyona isyan etsen ne olur, etmesen ne olur? Şu aşamada futbolun başındaki kurumlarla çekişmenin ne getirip ne götüreceği iyi hesaplanmalı. Kavgayla bu saaten sonra bir yere ulaşılacağını sanmıyorum. Kalli sağ salim geldi ve takımının başına geçti. Zaten 7 maça özel bir teknik adam bulmak zordu. Feldkamp'ın dönüşü, Polat'ı da rahatlattı. Şimdi sarı-kırmızılı camia, Kalli'den Amerika'yı yeniden keşfetmesini değil, kalan haftalarda mevcut kadrodan en akıllı şekilde faydalanmasını ve takımını şampiyonluğa taşımasını istiyor.