Yürek ister Beşiktaş şampiyonluk yolunda artık daha sağlam adımlarla yürümeye başladı. Düne kadar kör-topal zirveden kopmamaya çalışan siyah-beyazlı takım iki haftalık performansı ve rakiplerinin bu dönemdeki kayıpları nedeniyle yaklaşık dört yıl sonra zirveye çıktı. Büyük maçları kazanmak büyük sonuçlar doğurabiliyor. Şekilde görüldüğü gibi. Ligin ilk yarısında Fenerbahçe, Sivas ve Galatasaray'a yenilen, puan cetvelinde de bu üçlünün ardında kalan Kartal, sıralamada üstündeki rakiplerden sadece birini yenerek hepsinin üstüne çıktı. "Kazandın mı, böyle maçı kazanacaksın" dersek abartmış olmayız herhalde. Lider olmak zor, lider kalmak daha zor. Beşiktaşlı futbolcuların bunu gerçek anlamda idrak etmeleri çok önemli. Peki ettiklerini söyleyebilir miyiz? Bazıları hariç, hayır! Nobre, Holosko, Toraman, Gökhan Zan ve Delgado bana göre şampiyonluk bilinciyle oynayanlardan. Tek kelimeyle yüreklerini seriyorlar sahaya. Özellikle de Nobre ve Holosko. Ertuğrul Sağlam, kesinlikle Bobo'yu oynatma uğruna bu ikiliyi bozmamalı. Aldığı parayı bu satırların yazarı dahil herkesin eleştirdiği Holosko, çok kısa sürede hem performansı, hem de forma aşkıyla oynaması nedeniyle taraftarın sevgilisi oldu. Artık, yine bu satırların yazarı dahil birçok kişi "Aldığı para helal olsun" deme zorunluluğu hissediyor. Holosko, Beşiktaş'a farklı bir hava verdi, hücum zenginliği kattı, Nobre'nin bile havasını değiştirdi. Bu oyuncuların üstün performansı Beşiktaş'ın yarışı sürdürmesini sağlayabilir ama kazanmasına yetmez. Özlenen şampiyonluğun gelebilmesi için Cisse dönene kadar, Tello, Üzülmez, Tandoğan da kendilerini aşmayı denemelidirler. Galatasaray maçında çok iyi oynayan İbrahim Kaş da bu çıkışı korumayı başarmalıdır. O taktirde zor görünen kolay olur ve özlenen şampiyonluk gelebilir.