Çuvaldız Fenerbahçe yönetimi ve teknik heyeti, Galatasaray maçı sonrasında haklı bir isyan gerçekleştirdiler. Haklarının yendiğini, yenilmelerine ve elenmelerine neden olan kararların sahibinden hesap sorulmasını talep ettiler. Bunları dile getirmekte, camialarına ve taraftarlarına karşı takımlarının haklarını savunmakla doğruyu yapıyorlar. Ama Lugano ve Volkan'ın gördüğü kartların hesabını da sormayı unutmamalılar. Çakır, ilk sarı kartta yanlış karar verdi. Ama Lugano "gözlük" işareti yaparken, kartı olduğunu biliyordu. Böyle bir hareketi hakemin yanında yaptığında ikinci sarıyı göreceğini bilmiyor muydu? Uruguaylının bugüne kadar gördüğü kartların yarısı hakeme itirazdan veya ölçüsüz jestlerden. Ve hala şımarıklığını, sorumsuzluğunu sürdürüyor, böylesine önemli bir maçta da takımını 10 kişi bırakıyor. O hareketi yaparken ne bekliyordu hakemden. "İlk sarı kartı yanlış vermiştim, şimdi es geçeyim" diye düşünmesini mi? Volkan Demirel mükemmel bir maç oynadı. Morali üst düzeydeyken, Lincoln ile kapıştı. "Küfür etti" diyor. Büyük ihtimalle de haklı. Hareketlerini o sinirle sınırlasa, bir sarı ile kurtaracak. Hakemin gözü önünde gidip, rakibe diz atmanın ne anlamı var. Taraftarın gözüne girer belki bu hareketle ama ceza kurulu pek o yanlara bakmaz. Direkt kırmızı zaten iki maç ceza getirir. Bunun üstüne rakibe kasıtlı tekme eklendiğinde, Fenerbahçe kaç maçını Volkan'sız oynayacak. Bir maçtan çıkan üç resme bakın. Biri UEFA'nın gözdesi olma yolunda genç hakem, biri Milli Takım oyuncusu, kendi takımının üçüncü kaptanı, diğeri Uruguay Milli Takımı'nın kaptanı... İyi giden şeyleri, berbat etmede unvan sahibi arkadaşlar...