Yendik yuğrum!.. Gaziantep'te Bakırcılar Çarşısı yakınında bir kahvede seyrettim karşılaşmayı... Niye demeyin uzun hikaye. İşler sarktı, otele yetişmeye vakit kalmadı diyeyim keseden gideyim. Kahvehanenin adı üstünde. "İhtiyarlar Kaavesi" yazıyor tabelasında. İçerdekiler de hakkını veriyor çünkü ben en gençleriyim aralarında. Çoğu işten güçten değil hayattan da tekaüt olmuş gibi. Şişe dibi gözlükler, yarıdan çoğunda işitme cihazları, bastonlar, koltuk değnekleri falan.
TAKTİLO MU BU? Ekranı seçebilmelerine şaşıyorum ama galiba fulü görüyorlar. Yazı yazmak için masaya lap topumu çıkarınca bu kez onlar şaşırıyor - Yuğrum taktilo mu bu? - Öyle sayılır bey amca. Daktilonun yeni moda torunu - Sen niye geldin buraya ilmühaber mi yazacin? - Yok amcacım maçı seyredip yazacağım. Gazeteciyim ben. - Ayak topu yazacağına bizim üç aylıkları yazsana artsın diye O sırada beklenmedik bir şey oluyor. Yüzüne bir avuç leblebi serpsen teki bile yere düşmeyecek kadar buruşmuş bir dede gelip tam karşıma oturuyor. Tanıtıyor kendimi - Ben de eski futbolcuyum evladım - Öyle mi efendim, hangi takımdan - Kilisgücü'nde oynadım. 4 defa da ordu milli takımına seçildim askerken. - Maşallah. - Şu olacak iş mi söyle sen şimdi bana - Ne o amcacım? - Fenerbahçe'de Mehmetçik Basri oynardı. Sobacı Hazım, Donanma Kamil falan filan oynardı işte. - !!!!! - Say bakalım şimdi takımı tam 7 tane ecnebisi var - Artık dönem öyle dönem amca her takımda durum böyle dünyada. - Sen şimdi bunu yazacan da nerede çıkacak bu? - Fotomaç gazetesinde çıkacak yarın alır bakarsın - Benim artık gazete okuyacak halim yok. Şimdi oku bana ne yazdın bakayım. Kırmıyor okuyorum bu amcaya yazdıklarımı. Yüksek sesle okuyayım siz de duyun: "Bu kaleci Recep az daha Recep İvedik olacaktı. O ne ürkünç mimikler, gol sonralarında o ne hiddet kardeşim. İtiraf edeyim ki çok hazzetmediğim Kezman'a ısınmaya başladım. Sakatlıkla karışık kızakta kalmak iyi gelmiş bu arkadaşa. Dün sahada her bir metre kareye defalarca bastı. Gol attı attırdı kanaat notunu yükseltti. KIKIRDADILAR Maldonado takıma intibak konusunda sıkıntılı değildi. Demek oynadıkça daha iyi oturacak, güzellikler sergileyecek. Brezilyalıların oyundan nasıl zevk aldıklarını gördünüz. Pas hataları, ıskalar, kaleyi sıyırmalar bile olsa nasıl kıkırdaşıp çocuklaşıyorlar değil mi? Ben o bey amcaya bu yazıları okurken maç da bitiyor. 70 yaşlarında gösteren ocakçı arkasına asılı bayrağı gösterip sesleniyor kahve ihtiyarlarına; "Yendik Yuğrum"