İnandılar İnanmak başarmanın yarısıdır. Böyle derler. Galatasaraylı futbolcular da bunu Fenerbahçe maçında bir kez daha kanıtladı. Kaç kişi sarı-kırmızılı takımdan böyle futbol bekliyordu. Bence çok az. Ama onlar yenemeseler bile orada rakiplerinden daha iyi olduklarını gösterdiler. F.Bahçe'ye birkaç futbolcu daha eklersek Brezilya Milli Takımı olur herhalde. Dönelim Galatasaray'a. Çoğu genç. Düşünün geçen sene Barış ve Serkan, Almanya 2. Ligi takımı Essen'de forma giyiyorlardı. Emre, Uğur, Arda, Mehmet Topal genç futbolcular. (Mehmet Topal'a da maşallah) Ancak sahaya hepsi yüreklerini koydu ve aslan gibi de oynadılar. Bu arada Feldkamp'ın da hakkını yememek lazım. Bu hoca işini iyi biliyor. Hakikaten usta. Bazen hataları olsa da şu ana kadar sevapları daha çok. En önemlisi bu zamana kadar gönderdiği ve ceza verdiği futbolcular konusunda hepsine katılmasam da kendisini takdir ediyorum. Bu takım geçen sezon adeta başkalaşmaya doğru gidiyordu. Disiplin denen şey ortadan kaybolmuştu. Alman hoca bu konuda gerekenleri yapıyor bence. Yönetimin ve taraftarın da hocanın arkasında durması şart. "Şunu affet, bunu affet" dememeli yöneticiler. Yoksa bu işin sonu gelmez. Ya hocaya tam yetki verin, ya da hiç vermeyin. Hangi hoca iyi futbolcusunu gözden çıkarır. Kadroda görmek istemiyorsa demek ki önemli sebepleri var.
Kaleciler kazanılmalı Yine söylüyorum ben bu zamana kadar aldığı kararların hepsinde hem fikir olmamama rağmen asla bu konuda kendisini eleştirmiyorum. Aksine takdir ediyorum. Örneğin, Hakan'ı Beşiktaş maçı öncesi çocuğunu kampa getirdiği için kadro dışı bırakması yanlıştı. Son olarak; Galatasaray artık transferi yaza bıraktı. Bu iki günlük zaman içinde artık gelen futbolcu olacağını sanmıyorum. Özellikle kaleciler açısından buna ben çok sevindim. Orkun ve Aykut'a yeterince şans verilmeli ve onları kazanmaya bakılmalı.