Hırs olmayınca Dün sabah kötü haberlerle uyandık. Yine terror yine şehitlerimiz, kısacası bozuk morale güne başladık. Bu arada şehitlerimize Allah'tan rahmet kederli ailelerine de başsağlığı diliyoruz. Şimdi kenetlenme zamanı. Tahriklere kapılmayıp, devletimize güvenip soğukkanlı olmalıyız. Ben inanıyorumki devlet büyüklerimiz gereken neyse en iyisini yapacaktır. Maça gelince, zaten keyfimiz kaçıkken gittiğimiz statta ilk yarıdaki futbol da moralimizi düzeltecek nitelikte değildi. Galatasaray ligin lideri, Ankaraspor ise ligin sonuncusu. Dün akşam herkes sarı-kırmızılılardan rahat bir galibiyet beklerken özellikle ilk yarı Galatasaray galibiyeti hakkedecek bir futbol ortaya koymadı. Hakan-Ümit ikilisi forvette oynuyor diye arkadaşları topu durmadan şişirip durdular. Ancak kendi takımlarında oynayan Lincoln ve Arda gibi futbolcuları unutup topu onlarla fazla buluşturmadılar. Oysa takımında böyle iki yetenek varsa uzun şişirme toplar yerine yerden Lincoln ve Arda'ya oynamalısın. Bu olay bu kadar basit! Zaten ilk yarıda girilen bir iki gol pozisyonda da bu oyuncuların gayretleri vardı.
Bu maç unutulmalı İkinci yarıda da değişen birşey olmadı. Galatasaray yine bu sezonun en kötü futbolunu oynamaya devam etti. Sarı-kırmızılı futbolcularda anlayamadığım bir isteksizlik vardı. Hırslarını ne hikmetse kaybetmişler. Bu arada maçın hakemi Oktay Demiray özellikle ilk yarıda Ankarasporlu futbolcuların yaptığı sert faullere çok göz yumdu. Özellikle Lincoln'ün bu faullerden ayakta duracak hali kalmadı. İkinci yarıda da sol dizindeki sakatlık artınca oyunun son bölümlerinde oynayamaz hale gelip dışarı çıktı. Şimdi sarı-tırmızılıların dünkü maçı unutup Bordeaux maçına konsantre olmaları lazım. Avrupa'daki rakipleriniz Ankaraspor gibi olmaz. Sizi böyle yakalarlarsa üçleyip, beşleyip evinize öyle gönderir.