Kalli, ligdeki OFTAŞ maçında olmadığı için rakibi iyi analiz edemedi. Yaptığı değişikliklerle ne mesaj verdi anlayamadık.
Aslan'ın çeyrek finale yükselmesi için mücadeleyi beraberlikle tamamlaması yetiyordu. Ve bunu düşünerek kulübe takviyeli ve oyun şablonu olarak da tek forvet Ümit ile gol bulma düşüncesiyle hareket ederek maça başladı. İlk 10 dakika baskı yapan ve agresif bir G.Saray seyrettik. Ama sonrası saman alevinden ibaretti. İlk dakikalarda oyuncu forse eden
G.Saray takımı gibi görünse de sayın Kalli'nin ilk yarının son haftasındaki OFTAŞ maçına raporlu olduğu için gelemediğinden OFTAŞ'ın ne kadar tehlikeli bir kontratak takımı olduğunu oyuncularına anlatması mümkün değildi.
OFTAŞ'tan şık-şok goller G.Saray her ne kadar ilk dakikalarda topa sahip gibi görünse de çok ciddi bir gol pozisyonuna giremedi. Hatta ilk yarı boyunca önemli defans hataları yaptılar. Bunun karşılığında da OFTAŞ'tan şok ve şık iki gol yediler. Ve devreyi 2-0 geride kapattılar. İkinci yarıya aynı düşünce ve taktikle başlaması da yine Kalli'nin dersini iyi çalışmadığını gösterdi. Carrusca-Uğur ve Mehmet Güven- Servet değişikliğine anlam veremedik. Çünkü diğer maçın sonucunu düşünmemek için en az beraberlik gerekiyordu.
Skoru tersten okudu! Bu değişiklik ya skor tabelasını tersten okuduğundan ya da "daha fazla fark olmasın" düşüncesiyle yapılmıştı. Kulübede skoru değiştirecek oyuncular dururken, defansif futbolcularının sahaya sürülmesine de bir anlam veremedim. Hatta son olarak da 86 dakika sahada niye kaldığını kimsenin anlayamadığı, hayalet gibi ortada dolaşan Arda'nın yerine yine defansif orta saha oyuncusu olan Mehmet Topal sahaya sürüldü. İyice kafam karıştı. Acaba Kalli bizlere nasıl bir mesaj vermek istedi?
Yine bir kupa kıyağı UEFA'da Bordeaux kıyağı, Fortis Türkiye Kupası'nda da Denizlispor'un yardımı. Bu tesadüfen turlamalar bir gün bir yerde THE END diyecek ama nerede ben de merak ediyorum. Bu arada OFTAŞ takımını ve hocası Osman Özdemir'i gerçekten tebrik ediyorum. Hakikaten taş gibi bir takım kurmuş. Son olarak da Kalli'nin G.Saray'ını resmen Ankara'nın buz dokulu çimlerine 3 golle gömdü. Umarım G.Saray yönetimi, atı alan Üsküdar'ı geçmeden bir çare düşünür. Yoksa düşe kalka nereye kadar gidilir?