Bu ne rezillik! İki tane Gençlerbirliği oldu. Federasyondan hâlâ ses yok. Kalli'nin yaşıyla, ötekinin başıyla uğraşmaktan bu sorunun üzerine giden yok Basketbol liginde 4 tane Ülker oynadı, kimsenin gıkı çıkmadı. Fotomaç'ın dışında spor sayfalarına yazmaktan ve konuşmaktan utanıyorum Ülkenin hiçbir sorunu ile ilgilenmiyorlar. Varsa yoksa Aziz Yıldırım. Aziz işaret ediyor, bunlar saldırıyor. Aziz işaret etmezse çıt yok
Yeni sezonda Süper Lig'de Kasımpaşa ile birlikte 5 İstanbul takımı ve 4 Ankara takımı mücadele edecek. Türk futbolu tekelleşiyor mu?
Ankara-İstanbul ligine döndü. Şimdi yapacak bir şey yok. Ortada ilginç durumlar var. İki tane Gençlerbirliği oldu. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan hâlâ ses çıkmıyor. Türkiye'de federasyon var mı, yok mu; ben onu öğrenmek istiyorum. Türkiye'de federasyon yok. Şenes Erzik "UEFA'da aynı göğüs reklamı ile oynamalarına dahi izin vermiyoruz" diyor. Şimdi Gençlerbirliği ve Gençlerbirliği OFTAŞ aynı patronun.
Başbakan Ligi Birinci kümeye çıktığı zaman federasyonun, 'Kümeye almam' ya da 'Satın' demesi lazım. Hiçbirisini yapmadı.
Şimdi gelecek sezonun son maçı; Gençlerbirliği ile OFTAŞ oynuyorlar. Birinden biri kazanırsa öbürü düşecek, berabere biterse ikisi de kurtulacak. Nasıl biter o maç? Birisi bana söylesin. Şimdiden soruyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Buna göz yumulabilir mi? Ve Türkiye'deki spor medyasına bak. Kalli'nin yaşıyla, ötekinin başıyla uğraşmaktan bu sorunun üzerine giden yok. Ağalar, paşalar 'Bu ne rezilliktir' diyen yok. Basketbol liginde 4 tane Ülker oynadı bütün sene, kimsenin gıkı çıkmadı. Ülker Galatasaray, Ülker Fenerbahçe, Ülker Beşiktaş, Ülker Alpella... Böyle bir Türkiye olabilir mi? Şimdi aynı şey futbolda. Böyle bir medya olabilir mi? Bu nasıl bir spor medyası... Yeri yerinden oynatması lazım: Gık yok. Kıyametler koptu bu federasyon için, çıkan takımlara bak hepsi federasyonun aleyhine oy kullananlar. Çıkanlar Başbakan'ın Kasımpaşa'sı, Başbakan'ın İstanbul Belediyespor'u. Düşmeyenlere bakın: En azılı Ulusoy düşmanı Levent Kızıl'ın Bursa'sı... Başbakan'ın Rize'si. Bu federasyon hakemlerle ve şeylerle bu kadar uğraşıyosa Fenerbahçe şampiyon olabilir miydi, bu sene... Rize, Bursa kümede kalabilir miydi, Kasımpaşa çıkabilir miydi? İki kere düdüğü erken çalsa bitti, Altay kümede. Bu federasyona nasıl utanmazca saldırıldığının ve asıl saldırılması gerektiği yerde nasıl utanmazca susulduğunun göstergesidir, Türk spor basınına... Spor sayfalarına yazmaktan ve konuşmaktan ısrarla kaçınıyorum, Fotomaç'ın dışında. Çünkü utanıyorum. Bu spor medyasının içinde olmaktan utanıyorum. Ülkenin hiçbir sorunu ile ilgilenmiyorlar, varsa yoksa Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe. Aziz işaret ediyor bunlar saldırıyorlar. Aziz işaret etmezse çıt yok. 4 Ülker oynuyor, basketbol liginde, 3'te 1'i Ülker; 'Bu nasıl ligdir' diyen yok. Çünkü Aziz Yıldırım memnun o ligden, çünkü federasyon başkanını Aziz Yıldırım seçtirdi, oraya getirdi. OFTAŞ geliyor, kimsenin gıkı çıkmıyor. Ertuğrul Sağlam'ın karısının başı örtülü, Kalli'nin yaşı 73. Uğraştığımız konulara bak spor sayfalarında. Yahu, iki tane Cavcav takımı nasıl oynayacak; gık yok...
Masada Kaybetti
Yıldırım'ın da katıldığı Kulüpler Birliği toplantısında yabancı sayısının serbest olması konusunda federasyondan talepte bulunuldu. Yabancı sayısının serbest olması Türkiye şartları için uygun mu? Aziz Yıldırım'ın, Özhan Canaydın'la nasıl oynadığının bir başka göstergesidir bu!.. Adını anmıyordu, yanına gitmiyordu, 'merhaba' demiyordu. Sırf bu kararı çıkartmak için Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği toplantısına geri döndü ve istediği kararı çıkarttı. Çünkü orada Özhan gibi Aziz Yıldırım'ın oyuncağı olmuş bir Galatasaray başkanı var. Fenerbahçe'ye bu sene bütün spor alanlarında boyun eğdi, şimdi masa başında da boyun eğiyor. Özhan Canaydın'ın yüz karasıdır o kararın çıkması. Aziz Yıldırım bu kadar aleni, oyuncak yapmamıştı Galatasaray'ı... Federasyonun kabul edeceğini sanmıyorum. Çünkü FIFA ve UEFA, bu gelişmelerden fena halde rahatsız. Tersine karar almak peşindeler. Onlar bu düşünce içindeyken, Türkiye'nin serbest bırakması mümkün değil.
Terim'e Şaşırdım Fatih Terim'in hangi akla hizmetle "Serbest bırakılsın" dediğini de anlamakta güçlük çekiyorum. Yani ortada bir gerçek var: Türk futbolcusu pahalı, yabancı futbolcu ucuz. 'Ucuz' diye dışarıdaki tarladan bir sürü süprüntünün Türkiye'ye toplanmasına Fatih Terim'in "Evet" demesine aklım almıyor. İşte o zaman oyun kurucu bulup oynatamıyorsun, kaleci bulup oynatamıyorsun. Daha da serbest kalsın; tamam, gelecek sene Milli Takım'da Vederson oynar sol bekte, Nobre oynar forvette, Aurelio oynar. Açtığımız yol bu!.. Bu mu Fatih Terim'in istediği?