EDİTÖR- Çok yankı uyandıran demeçler oldu. Mesela, Yıldırım Demirören'in "Bu sözü not edin, şampiyon olacağız" demesi, Ali Koç'un "Son 4 haftaya 9 puan önde girmezsek bizi şampiyon yapmazlar" açıklaması gibi... Gerilimin artmasında bu sözlerin de etkisi oldu mu sizce? Selçuk Yula- Yukarıda el sıkışmazsan aşağıda kimse el sıkışmaz. Hedefi biz koymuyoruz
ki. Başkan, yönetici koyuyor. Yönetici "Biz şampiyonuz" derse aşağıdaki adam da yani taraftar da öyle diyor, öyle şartlanıyor. Kendi taraftarını böyle doldurursan taraftar da gün gelir hesap sorar. Örneğin G.Saray taraftarı yönetimden hesap soruyor şimdi. F.Bahçe'nin son maçları zor dedik ama sanki diğerlerinin ki kolay mı? Bütün hesabını F.Bahçe'nin Beşiktaş, G.Saray ve Trabzon maçlarındaki mağlubiyetleri üzerine kuranlar gerginliği tırmandırıyor. Tepedekiler el sıkışırsa bir-iki yıl içinde futbolda barış sağlanır. Turgay Demir- F.Bahçe, Tahkim'e başvuruyor, Sivas maçında kural hatası var diye. Beşiktaş da F.Bahçe maçı için aynı şeyi yapıyor. Yanlışa hep beraber yanlış diyeceğiz. İnönü'deki pankartın güzelliğini öne çıkarmak varken küfürleri ön plana çıkarıyoruz. Yani medya olarak da suçluyuz. Türk futbolu 50 yılda kendini çok katladı. Futbolcular, teknik adamlar katladı ama yöneticiler aynı kaldı. Bu kafa değişmeden hiçbir şey değişmez. Selçuk Yula- Futbolcu sahada iyi niyetli olursa bu tribüne de yansır. Fırat Aydınus'un şansı da oydu. Serkan çıktı "Toraman benim arkadaşım, bana bilerek vurması imkansız" dedi. Bunları görmek lazım. Turgay Demir- Geçen hafta Saracoğlu'nda bir adam dövülmüş. Birisi çıkıp dese ki "Misafirimiz dövülmüştür. Özür diliyoruz" işte o zaman her şey daha güzel olur. İlker Ateş- Ben Çarşı grubunun verdiği mesajların bütün tribünlere örnek olacağını düşünüyorum. "Saygımız ezeli rekabeti ve ezeli dostluğu yaratanlara" pankartı bir milat. Türkiye'de Çarşılar çoğalmalı. Gürkan Kubilay- Vücutta en güçlü kas dildir. Ama biz dilimizi kullanırken kontrolü elde tutamadığımız için bu kavgalar oluyor. Maçta en önemli tablo şuydu. F.Bahçeli futbolcular maçtan sonra sahada sevindi, hopladı zıpladı, galibiyeti kutladı. Peki sahaya kimse indi mi? Düşünün, en büyük rakibin sahanda şampiyon olmuş kutlama yapıyor ve sahaya kimse inmiyor. Beşiktaş taraftarının bu davranışını, o beşer metre dille konuşan yöneticiler örnek almalı.