Alex ve santrfor İki buçuk sezonda sarı- lacivertli forma altında çıktığı 113 resmi maçta 58 gol, 69 asistle toplam 127 golde payı olan bir isimden bahsediyoruz. Alex de Souza, bu istatistiklere bakıldığında belki de skor tabelasına en fazla etki edebilmiş yabancı. Duran topları kullanabilme yeteneği, oyun zekası, öldürücü pasları ve bir orta saha futbolcusu için oldukça yüksek gol ortalamaları ile ligin iki buçuk sezondur tartışmasız en etkili ismi. Aynı Alex, olağanüstü yeteneklerinin yanında, takım savunmasına pek fazla katkıda bulunmamasından dolayı da antrenörlerini kadro kurarken oldukça zor durumda bırakan bir isim. Daum da Zico da ilk zamanlarında Alex'le beraber çift forvet kullanmayı istemiş ama haftalar ilerledikçe bu kararlarından vazgeçmişlerdi. Bu yüzden Daum'un Anelka-Nobre ikilisinden birini zaman zaman yedek oturttuğunu veya orta sahanın sağında kullandığını, Zico'nun da Kezman veya Deivid'den sadece bir tanesini tercih etmek zorunda kaldığını gördük.
Karan gibi biri alınmalı Ama son derece güçlü orta sahasına rağmen F.Bahçe'nin bu düzende de ortaya koyduğu futbol bir türlü istenilen düzeyde olmadı. Bunun da başlıca sebebi Alex'in önünde en uçta oynayan isimlerin hep yanlış seçimler olmasıydı. Yapıları itibariyle Anelka, Deivid ve Kezman sırtı dönük oynayabilecek, rakip defansı rahatsız edebilen, kafa toplarında etkili isimler değiller. Nobre ve Semih bu tarza daha yakın isimler olsalar da, onlar da F.Bahçe'yi gerek lig gerekse Avrupa'da üst düzey maçlarda taşıyabilecek kaliteden uzaklar. Bugün F.Bahçe yönetimi eğer Alex ile yeni bir mukavele imzalayacaksa mutlaka onunla oynatabileceği iyi bir santrforun da arayışlarına başlamalı. Aksi takdirde Alex ile yeniden mukavele imzalamanın ne kadar doğru olduğu tartışılır. Lucescu'nun sisteminde Sergen'in önünde son derece başarılı olan Ümit Karan veya İlhan Mansız tarzında bir santrforun alınması yola Alex ile devam edecek bir F.Bahçe için ilk şart olmalı.