F.Bahçe sağolsun G.Saray eski havasında değil. Çimde, buzda ya da betonda fark etmiyor, iyi futbol oynamıyor. Gerets de doğrusu artık bunun için fazla bir şey yapmıyor. Kalıp kalmayacağı belli değil. Bahanesi de hazır zaten: Transfer istedim yapmadılar. Şampiyonlukla noktalanan geçtiğimiz yıl transfer sağanağı mı vardı sanki? Hayır... İnanç vardı, özgüven ve birlik vardı. Bu yıl ne oldu, mucize şampiyonluk aldı götürdü. Adnan Polat baktı ki şampiyonluk transfer yapmadan da oluyor, bu yıl da aynı taktiği uygulama hevesi içinde. Bir dönem geldikleri gibi giden son dakika transferleri vardı. Rumen Bratu, Petre ve Çek Heinz'a biz bile ne olduğunu anlayamamıştık. İnamoto ve Mehmet Güven transferleri de bize bunları anımsattı. Gerets, İnamoto'ya yapıştı ama Japon, G.Saray'a yapışamadı. Sezon başında taraflı tarafsız herkesin görüşü F.Bahçe'nın puan farkı ile ligi noktalayacağı yönündeydi.
Transfer geyikleri Kezman, Alex, Deivid, Edu, Appiah'lı F.Bahçe beklenenin aksine önündeki her taşa takılıp puan dağıtınca, arkasından sürüne sürüne gelen G.Saray bir anda yine şampiyonluk potasına girdi. Baktı ki sayın Polat işler iyi gidiyor, transfer dönemini 'bugün yaparız, yarın olur' mantığı içinde geride bıraktı. Bir de açıklama yaptı ki dostu, düşmanı güldürdü; "Transferi kapattık." Herkes birbirine sordu, G.Saray ne aldı ki transferi kapattı? Hatta bazı köşe yazarları işi alaya kadar götürdü. G.Saray, Hamit'in formasını, Yıldıray'ın ayakabısını aldı daha ne alsın! G.Saray'da işler iyi gitmiyor. Ancak bu kadar olumsuzluğa rağmen F.Bahçe sağolsun ne yapıp edip en zor dönemde G.Saray'ın umut ilacı oluyor. Taraftar alıştı, G.Saray'dan yeni bir mucize bekliyor.