Danke schön Herr Daum (Teşekkürler bay Daum) Daum'un basın toplantısını izledim. Aslında bugün kaleme almak istediklerimin kısa bir özetini yaptı. Bakalım zamanında ben ne demişim, dün Daum ne demiş... Olimpiyat'taki 5-1'lik maçtan sonra Fenerbahçe'nin iyi oynadığını, Mondragon'un en az 8 yüzde yüzlük golü kurtardığını, bir o kadar da Fenerbahçe forvetlerinin kaçırdığını söylemiş, tarihi farka rağmen skor yazarlığı yapamayacağımı belirtmiştim. Bakın Daum ne demiş: "Kadıköy'deki maçtan önce Galatasaraylı futbolcularla konuştum. Bana, skor 3-1 iken bile maçı kazandıklarına dair inançlarının olmadığını, her an yenilecek bir golden sonra kupanın gideceğini düşündüklerini belirterek, 'Ne zaman 4. golü attık, işte o zaman rahatladık' dediler..." Ben yazdıktan sonra beni eleştirmeye kalkışanlar işte görüyorsunuz; Galatasaraylı futbolcular bile böyle düşünürken, sahadaki futbolu göremeyip sadece 5-1'e göre yorum yapmaya çalışanlar bu da size ders olsun! Devam edelim, Galatasaray maçı sonrası "Le Guen gelecek, imza atacak" diyenlere; "Hayır bu işi bilmiyorsunuz" yanıtını verdiğimde, "Kardeşim, L'Equipe bile böyle yazıyor" demişlerdi. Ben de "L'Equipe'in her yazdığına inanmayın! Doğruları belirttikleri kadar palavraları da boldur, dikkat edin" demiştim. Şimdi Daum'un söylediklerine bakalım; "Le Guen ile telefonla konuştum. 'Bana kimse teklif falan yapmadı' dedi. Ayrıca L'Equipe bile kendi kendini tekzip etti. Bunu siz niye belirtmiyorsunuz?" Gene devam edelim.. "Daum iki senedir Fenerbahçe'yi şampiyon yapıyor. Geldiğinde enkaz teslim aldığını lütfen unutmayalım. Adamın da fazla hakkını yemeyelim" demekten dilimde tüy bitti. İşte Daum'un sözleri; "Ben geldiğimde ligi 38 puan geride bitirmiş, Avrupa'ya bile çıkamamış bir takım vardı. Bunu neden unutuyorsunuz?..." Biz, "Avrupa'da şampiyon olmak öyle kolay değil. Bu sancılı bir süreçtir. Güven lazım, sabır lazım. Biraz bekleyelim. İki mağlubiyetle bu takımı yerle bir etmeyin. Eğer dünyada bu kadroyu Avrupa şampiyonu yapacak bir teknik adam varsa şunun ismini bir lütfetseniz de bilsek!" dedik. Bakalım Daum ne demiş? "Bu kadro ile Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmak zor. Futbolcularım gelişim sürecindeler. Onlar kendilerini geliştirecekler. Ben seve seve yardımcı olurum. Selçuk ile Serkan benden hep fazla mesai istiyorlar. Elbette yapıyorum. Ama kimseyi zorla fazladan sahada tutamam. Bunu ilk önce futbolcu isteyecek..." Yaa işte böyle... Aslında daha o kadar yazacak çok şey var ama yerimiz yetmez. Adam "Beni öyle yıprattılar ki son 3-4 ayda futbolcularıma hakim olmakta güçlük çektim. Çok zor günler geçirdim" derken kırgın ve kızgındı. Gitme sinyalleri de verdi. Alternatiflerini belirtti. Eğer giderse F.Bahçe çok şey kaybeder ama Daum bir şey kaybetmez. O zaten 32 yıl sonra F.Bahçe'yi iki kere üst üste şampiyon yapan bir teknik adam olarak tarihe geçti. Gidecek diye bayram yapanlar bunu böyle bilsinler. Belki bazı şeylere güçleri yeter ama tarihi değiştirmeye asla. Tüm Fenerbahçe camiası tek bir şey söylüyor; Danke Schön Herr Daum. Gerisi fasa fiso...