Gel Kadıköy'e gel ne olursan ol yine gel Şükrü Saracoğlu'nda kendisine küfür edilmesinden çekinen Sayın Özhan Canaydın, korkmayın, gelin. Burası Kadıköy, burada küfür yok!
Belki de son 50 yılın en büyük derbisine çıkılacak. Burada bizlerin ve sağduyu sahibi herkesin ortalığı germemesi, insanları sakinleştirmesi gerekirken maalesef tam tersi yapılıyor. Özhan Canaydın'ın "Bana niye küfür edilmiyor" gibi tuhaf demecinden sonra G.Saray kanadı şimdi de hakem İsmet Arzuman'ı beğenmediğini belirtmiş. Aslında tabii canım, kimi beğendiklerini söyleyecekler maça da o gelecek! Onlar da haklı, yıllarca böyle alışmışlar. Peki İsmet Arzuman'ı F.Bahçe neden istesin ki, hiç düşündünüz mü? Özellikle geçen sene F.Bahçe'nin tek istemediği hakemdi.
DiKKATLi OL ARZUMAN Aslında bunları geçmek lazım, çünkü amaç belli. Hâlâ 40 yıl öncenin yöneticiliğini yapıyorlar. Sözümona hakemi zapturapta alıp, baskı altında tutacaklar, kararları kendilerinin lehine vermesini sağlayacaklar. Eğer kendi lehlerine verilen kararlardan sonra galip çıkarlarsa ağızlarını bile açmayacaklar ama yenilirlerse neden belli... Hakemi daha salı gününden itibaren çarmıha geren zihniyetten başka ne beklenebilir ki? İsmet Arzuman dikkatli olmalı, provokatörlerin oyununa gelmemeli. Centilmenlik çağrıları yapılıyor, çok hoşuma gidiyor. Önlemler tartışılıyor, bu da hoşuma gidiyor. Cinayet işlendikten sonra bile statlara takılmayan kameralar şimdi Şükrü Saracoğlu'nun koridorlarına takılsın deniliyor. Elbette takılsın ama sadece Saracoğlu'na değil, Ali Sami Yen'e de İnönü'ye de takılsın. Küfürlü tezahürat olmasın diyoruz, mücadele ediyoruz. Öyle bir hale getirdiler ki bu haftaki maç için Şükrü Saracoğlu'nu kendi kafalarına göre küfür cennetine(!) çevirecekler. Umarım F.Bahçe taraftarı bu oyuna gelmeyecektir. Küfür edilmemesi yönünde ülkemizde iki yıldır mücadele veren Aziz Yıldırım ne yazık ki tek başına bırakıldı. Statlarda ailelere ve çocuklara edilen küfürlerle çok basit şekilde edilen küfürleri aynı kefeye koydular. Şimdi korkuları, "Acaba kendi ailelerimize de Kadıköy'de küfür edilir mi" şeklinde. Edilmez kardeşim, merak etmeyin.. Gelin, rahat gelin... Özhan Canaydın da maça gelme kararı almış, sevindim. Sayın Canaydın şimdiye kadar bütün maçlara geldin, bir şey mi oldu? Şimdi niye bu olayı gündeme taşıdın? Hep bunu konuşuyoruz. Çünkü sen de biliyorsun ki verdiğin demeç çok anormal. Hadi bunları da geçtik, bir ses de Hagi'den geldi. Arkadaş, "F.Bahçe'ye şampiyonluğu zehir edeceğiz" buyurmuş. Yok, galiba bunlardan kurtuluş yok. Ne desek boş. Bak Hagi, yarın eğer yenilirsen Şampiyonlar Ligi'ne de gidemeyeceksin. Asıl o zaman Olimpiyat'ta aldığın kupa sana zehir olur mu olmaz mı? İlk önce bunu düşün, benden sana abi tavsiyesi.
KEYiF ALMALIYIZ Oynanacak futbolu değerlendirelim, teknik açılımları yapalım diyoruz ama görüyorsunuz işte nafile. Her F.Bahçe-G.Saray maçından önce ortalığı bulandırmak isteyenlere karşı savaş veriyoruz, insanların kimliklerini ortaya döküyoruz. Haa, maç mı?.. G.Saray'ın Şampiyonlar Ligi'ne gidebilmesi için mutlaka kazanması gerek. F.Bahçe'nin şampiyonluğu içinse bir puan bile yetiyor. Bu şartlar altında kimin nasıl oynaması gerektiğini anlatmak için yorumcu olmaya gerek yok. Onları benim beş yaşındaki kızım Nazlı da rahatlıkla anlatabilir. Her zaman söylediğimizi tekrarlayalım ve noktayı koyalım: Yüz yıldır süregelen ve daha çok yüzyılar sürecek bir F.Bahçe- G.Saray maçı yaşayacağız. Elbette eğlenerek, elbette kızdırarak, elbette keyif alarak. Ama birbirimizi asla kırmayarak, kavga- dövüş etmeyerek ve kötü söz söylemeyerek yaşanacak bir doksan dakikanın umuduyla...
