Artılar ve eksiler
Galatasaray maça çok düşük tempoda başladı. Malmö ise hızlı top çevirip, hızlı hücumlar yaparak Galatasaray kalesine geldi. Malmö baskılarında 4'lü savunmaya geçen Cimbom, hücuma çıktığında 3'lü defans ile mücadele etti. Malmö, ilk 20 dakika Galatasaray'ı oyuna ortak etmedi. Kanatları çok iyi kullanan rakip, bir kenar ortası ile golü buldu. Yediğimiz golde Berkan, Larsen'e çok uzak kalırken, Metehan ise Botheim'e o kadar rahat kafa vurdurdu ki... Golü yedikten sonra üzerine bir de Davinson Sanchez sakatlanınca 'eyvah' dedik. Ama Davinson'un yerine giren Kerem Demirbay, harika bir asistle Jelert'i gördü ve beraberlik golümüz geldi. İlk yarının son anlarında Yunus'un nefis bir vuruşu vardı. Maça kötü başladık ama ilk yarının son bölümünde çok etkili bir oyun oynadı Galatasaray!
Okan Buruk'u Kerem hamlesi için tebrik etmek lazım. Korkusuzca Kerem'i soktu oyuna. Normal şartlarda başka bir hoca olsa sahaya bir stoper sürerdi. Galatasaray ikinci yarıya daha coşkulu başladı. 56'da Yunus Akgün çıktı sahneye. Mertens ile duvar pası yapıp, harika bir vuruşla Galatasaray'ı öne geçirdi. 2-1'i yakaladıktan sonra maçı tek kaleye çevirdik. Dalga dalga Malmö'nün üzerine gittik. Geldiği günden beri sürekli eleştirilen Jelert, dün iyi oynadı, gol attı. Büyük moral buldu. Jelert bundan sonra Okan hocadan daha fazla forma şansı bulacaktır. Her şey yolunda giderken son dakikalarda büyük baskı yedik. Uzatmalarda da golü yedik. Çok yazık oldu. 3 puan avucumuzun içindeyken 1 puana razı olduk! 1 puan ilk 8 yolunda kötü değil elbette! Ama 2-1'i bulduktan sonra 3'ü çok rahat bulabilirdik. Olmadı! Uzatma dakikaları tam bir kabus gibiydi. Bunca eksiğe rağmen deplasmanda alınan puan hiç de kötü değil! Dinamo'yu yener, ilk 8'den 16'ya adımızı yazdırırız. G
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.