Derbilere Tudor ile çıkmayın!

GALATASARAY'da yıllardır süregelen yan ve duran top hastalığı, bu sezon da devam ediyor. Uzun boylu stoperler alınıyor, olmuyor; en pahalıları alınıyor yine olmuyor. Burada sorunun bir parçası Muslera olabilir mi? Bir kaleci hiç mi yan toplara çıkıp, rakip forvetleri bozmaz!
Madem stoperlerine güvenmiyorsun çık o zaman. Zaten çıkmayınca golü kalende görüyorsun. Ya da stoperlerine nerede durmaları gerektiğini anlat! İlk golde çıkmadın, golü seyrettin!
İkinci golde de Adebayor'un kafa vuruşunda olduğun yerde artistik bir uçuş yaptın. Ama sen uçarken çoktan top kaleye girmişti.
Tamam Galatasaray savunmasının gole katkısı çok büyük bu sezon. Hatta bu alanda birinci sıradalar. (Maicon 4 gol, Mariano 1 gol, 2 asist) Ama bir defans oyuncusunun birinci görevi iyi savunma yapmaktır gol atmaktan önce...
Başakşehir çok iyi yönetiliyor. Bunu Edin Visca ile bir kez daha kanıtladılar.
İki sezondur Dört Büyükler'den Visca için Başakşehir'e rüya gibi başdöndürücü teklifler geliyor. Ama Başakşehir, Visca için gelen her teklifi geri çevirdi. Dün Başakşehir'in attığı ilk 2 golün altında Visca imzası vardı.
Adebayor ise Başakşehir'e geldikten sonra adeta yeniden doğdu. Boğa gibi güçlü ve bir o kadar da süratli.
İlk yarıda orta alandan aldığı bir topla rüzgar gibi Galatasaray ceza sahasına girip, golle burun buruna geldiği anlar jeneriklikti.

?Başakşehir zorlanmadı bile...
İlk yarıda modern futbolun gereklerini yerine getiren, süratli hücuma çıkan, kanatları çok iyi kullanan taraf evsahibiydi. Bu üstünlük, skor tabelasına da ayna gibi yansıdı. Kaldı ki Başakşehir'in iki büyük silahı da Emre Belözoğlu ve Mahmut sahada yoktu. Bu nedenle maç başlamadan önce futbol şansı Tudor'dan ve Galatasaray'dan yana idi ama sarı-kırmızılılar bunu iyi kullanamadılar.
Çift santrfor oynayan Galatasaray ise rakip kalede net bir gol pozisyonuna dahi giremedi. Çünkü Gomis ve Eren birbirinden çok uzak oynadı;
Tolga ve Belhanda hücuma destek veremedi. Ndiaye ise ilk yarıda sahada var mıydı, yok muydu belli bile değildi. Bu kadar vasattı. Hiç üçüncü bölgeye gitmeyi düşünmedi Ndiaye.
İkinci yarıda da öne oynamak yerine hep oyunun savunma yönünü ezber etti Ndiaye.
İkinci yarıya daha iyi başlayan ve ilk yarıda Başakşehir'in yaptıklarını bu kez sahada icra eden taraf G.Saray'dı. Nitekim Latovlevici'nin ortasına süper bir kafa vuruşu yapan Gomis, skor talebasını 2-1'e getirdi.
Volkan Babacan vuruş anında önde yakalanınca kalesinde golü gördü.
Ama bu gol, Başakşehir'i hiç sarsmadı ve Adebayor, ceza sahasında tam 5 Galatasaraylı oyuncu arasından vuruşunu yaparak skoru 3-1'e getirdi.
Elia, Galatasaray'ın sağ tarafını adeta otobana çevirdi maç boyunca. Maicon'u da çok çaresiz durumlara sokan Elia, takımına bir de penaltı kazandırdı.
4. Başakşehir golü, Adebayor'a hat-trick yaptırırken, Galatasaray adına herşeyin bittiğinin göstergesiydi.
Dün Galatasaray, Başakşehir karşısında tutunamadı ve kötü futbolunun faturasını ağır bir yenilgi ile ödedi.
Kerim Frei'nin füzesi ise hezimetin boyutunu zirveye çıkarıyordu. Helal olsun Başakşehir'e... Galatasaray'a karşı ligde böylesine şaaşalı skoru ancak Başakşehir alabilirdi. Zaten onu yaptılar.
Sonuç olarak Tudor bir derbide daha hezimete uğradı!
Başakşehir, puan olarak Galatasaray'ı yakalarken; Beşiktaş ve Fenerbahçe için de yarış adeta yeniden başlamış oldu.