Biz çılgın Türkler!
- Zeki Uzundurukan Yazıları
- 06 Eylül 2017, 01:18:31, Güncelleme: 06 Eylül 2017, 02:17:05
Ukrayna önündeki vasat ve silik futboldan sonra dünkü ilk yarıdaki ateşli futbolumuzu görünce 'daha önce nerelerdeydiniz' demekten kendimizi alamadık. Ukrayna hezimetine imza atan kadrodan tam 7 değişiklik yaparak Hırvatistan karşısına çıktık.
Üç gün arayla oynadığımız iki maça bu kadar farklı kadrolarla çıkmak bize özel bir durum olsa gerek!
Cesaretsiz zafer olmaz. Savunma ağırlıklı kadrolarla turnuvalarda başarılı olup, hedefe yürünmez. Dün bunu bir kez daha gördük. Futbolda korkuya yer yok. Yürekli olacaksın, saldıracaksın, rakibi tahrip gücü yüksek futbolunla ısıracaksın, korkutacaksın ve kazanacaksın!
Maçın hemen başında Kovacic'in çok net pozisyonunda Volkan kalesinde devleşti. Yine ilk yarıda Hırvatistan'ın ceza sahamıza gönderdiği serseri ortada Burak Yılmaz ağlamıza gitmekte olan topu kolu ile çıkardı.
Hakem Viktor Kassai pozisyonu görmedi. Ukrayna maçında kötü futbolumuzu ve yenilgiyi İspanyol hakeme bağlamıştık. Dün gece ise Kassai yanımızdaydı. Futbolda olur böyle şeyler diyelim. Ama aldığımız her kötü sonuç için de "Hakem kurbanı olduk" demeyelim. O zaman dünkü Burak'ın pozisyonu için söyleyebileceğimiz söz kalmaz! İlk yarıda hücum bölgesinde zaman zaman etkili olduk. Özellikle Caner'in kanadından rakip kaleye etkili ortalar kestik.
Hakan Çalhanoğlu'nun kanadı ise çok işlemedi. Göbekten ise adam geçip, Hırvat savunmasını yarabilecek tek oyuncu vardı; o da Emre Mor ama yedek kulübesindeydi.
Emre Mor ile başlamalıydık!
İlk 45'te Arda Turan'ın ceza sahasına girip, Cenk'e 'Al da at' diye verdiği bir pas vardı ki, Cenk bunu gol yapmalıydı; ama olmadı! Dün Kaan Ayhan'ı beğendim. Oyunun hen savunma yönünde hem de hücum aksiyonlarında başarılıydı.
İkinci yarıya çok hızlı başladık.
Burak ile art arda iki pozisyona girdik...
Domagoj Vida, Burak Yılmaz'ı adeta bir gölge gibi takip etti.
Bu arada Eskişehir tam bir futbol şehri olduğunu dün bir kez daha gösterdi.
Tribünleri dolduran futbolseverler;
Milli Takımımız'ı hiç susmadan 90 dakika boyunca destekleyip, ateşlediler.
Helal olsun Eskişehirli futbolseverlere!
İkinci yarıda Cacic, Mandzukic hamlesini yaparken; Lucescu oyuncu değişikliklerinde geç kaldı. Arda yoruldu.
Emre Mor'u oyuna almak için 70 dakika beklemeye ne gerek vardı.
Kazanmamız gereken bir maçta Emre Mor ilk 11 oynamalıydı!
Dün iyi oynadığımız maçta gol için tam 75 dakika bekledik. Ama Cenk Tosun, attığı golle Rusya yolunda ümitlerimizi yeniden yeşertti! Golden sonra tribünler, coştukça coştu.
Kırmızı-beyaz renkler! Allahım! Bu kadar güzel renkler, bu muhteşem coşku, hiç eksik olmasın futbolumuzdan!
Dünkü oynadığımız bu tahrip gücü yüksek futbolumuzla kalan iki maçımızda İzlanda ve Finlandiya'yı da yeneriz biz!
Biz çılgın Türkler, futbolda yeni bir çılgınlık daha üretmek üzereyiz!
Haydi çocuklar! Mucizeler mola vermez!