Önce Tudor sonra TuDUR!
- Zeki Uzundurukan Yazıları
- 18 Şubat 2017, 23:22:01
Maç boyunca kulübede hiç oturmayan, sürekli kenardan oyuncularına talimat yağdıran, taç atışlarına bile yön veren bir İgor Tudor izledik Rize deplasmanında...
Evet Sneijder, Eren Derdiyok, Bruma ve Hakan Balta yoktu. Riekerink'in kulübede oturttuğu isimler sahada artık. Mesela Linnes, Chedjou, Josue ve Rodrigues, oynadıkları etkili futbolla Tudor'u haklı çıkardılar ilk yarıda. Özellikle Linnes ve Sabri hücuma çok katkı verdi. Hatta bu iki oyuncu, sol bek ve sağ bek gibi değil sol ve sağ açık gibi mücadele ortaya koydular ilk yarıda.
10 numara pozisyonunda oynayan Josue, Podolski'nin golünün asistini yapmakla kalmadı, topun üçüncü bölgede daha fazla kalmasını sağladı.
Dün Galatasaray, Tudor'un oyun felsefesine yakışır mücadele etti ilk yarıda... Hücuma çok adamla çıkıp, Çaykur Rizespor ataklarında hemen topun arkasına geçerek hiç açık vermediler.
Podolski de hep oyunun merkezinde ve oyunun içindeydi.
Ve Sabri... Galatasaray taraftarının sürekli eleştirdiği bu oyuncu, İgor Tudor'un da daha ilk maçta vazgeçilmezi oldu. Tudor dün saha kenarında, saha içindeki oyuncuları kadar efor sarf etti adeta. Genç hocanın bu görüntüsü, oyuncularını ekstra maça motive etti. Ama bu yorumlarımın hepsi ilk 45 için geçerli.
Maçın ikinci yarısında Çaykur Rizespor daha önde oynamaya başladı, tempoyu yükseltti. Dün De Jong hem orta alanda hem de savunmada kritik kademeleri yaptı. De Jong, Galatasaray forması altındaki en etkili maçını oynadı. İkinci yarıda ev sahibi ekibin gol için yüklenmesi, Tudor'un maça müdahale etmesine neden oldu.
Josue'nin yerine Tolga Ciğerci'nin girişi ile Cimbom, 4-2-3-1 düzeninden 4-3-3'e döndü. Buna rağmen Rizespor'un baskısı devam etti.
Muslera sadece seyretti
Sarı-kırmızılı oyuncuların baskı karşısında geriye yaslanmaları bir hataydı.
Tudor da bunu görüp, oyuncularına müdahale edemedi. Nitekim bunun faturasını gol yiyerek ödedi Galatasaray. Böyle maçlarda ikinci golü atacaksın. Galatasaray, ikinci 45'te skorun üzerine yatmaya çalıştı.
Özgür Çek'in serbest vuruştan attığı gol de şahaneydi. Muslera sadece seyretti.
İkinci yarıda Tudor'un sürekli sistem değişikliği, sarı-kırmızılı oyuncuların adeta başını döndürdü. Galatasaray ilk yarıdaki tahrip gücü yüksek futbolunu ikinci yarıya taşıyamadı.
Tudor, ilerleyen haftalarda Galatasaray'ın hücum gücünü ve maç kazanma felsefesini daha da yukarılara taşımalı.
Futbol tek devrelik bir oyun değil. İlk yarıda G.Saray gibi oynayıp, ikinci yarıda sadece kaleni korumaya çalışırsan kazanamazsın. Şampiyonluk yarışındaki rakibin Başakşehir yarışta 2 puan bırakmış. Peki sen ne yaptın? Sen de ilk yarı oynayıp ikinci yarı yattın ve 2 puan kaybettin. Tudor, Bruma üzerinden takıma gözdağı vermeyi bırakıp, bu oyuncuyu dün oynatsaydı belki de G.Saray kazanacaktı...
Tudor, Cimbom'a ikinci yarıda oynattığı korkak futbolla beni hayal kırıklığına uğrattı.
Evet Sneijder, Eren Derdiyok, Bruma ve Hakan Balta yoktu. Riekerink'in kulübede oturttuğu isimler sahada artık. Mesela Linnes, Chedjou, Josue ve Rodrigues, oynadıkları etkili futbolla Tudor'u haklı çıkardılar ilk yarıda. Özellikle Linnes ve Sabri hücuma çok katkı verdi. Hatta bu iki oyuncu, sol bek ve sağ bek gibi değil sol ve sağ açık gibi mücadele ortaya koydular ilk yarıda.
10 numara pozisyonunda oynayan Josue, Podolski'nin golünün asistini yapmakla kalmadı, topun üçüncü bölgede daha fazla kalmasını sağladı.
Dün Galatasaray, Tudor'un oyun felsefesine yakışır mücadele etti ilk yarıda... Hücuma çok adamla çıkıp, Çaykur Rizespor ataklarında hemen topun arkasına geçerek hiç açık vermediler.
Podolski de hep oyunun merkezinde ve oyunun içindeydi.
Ve Sabri... Galatasaray taraftarının sürekli eleştirdiği bu oyuncu, İgor Tudor'un da daha ilk maçta vazgeçilmezi oldu. Tudor dün saha kenarında, saha içindeki oyuncuları kadar efor sarf etti adeta. Genç hocanın bu görüntüsü, oyuncularını ekstra maça motive etti. Ama bu yorumlarımın hepsi ilk 45 için geçerli.
Maçın ikinci yarısında Çaykur Rizespor daha önde oynamaya başladı, tempoyu yükseltti. Dün De Jong hem orta alanda hem de savunmada kritik kademeleri yaptı. De Jong, Galatasaray forması altındaki en etkili maçını oynadı. İkinci yarıda ev sahibi ekibin gol için yüklenmesi, Tudor'un maça müdahale etmesine neden oldu.
Josue'nin yerine Tolga Ciğerci'nin girişi ile Cimbom, 4-2-3-1 düzeninden 4-3-3'e döndü. Buna rağmen Rizespor'un baskısı devam etti.
Muslera sadece seyretti
Sarı-kırmızılı oyuncuların baskı karşısında geriye yaslanmaları bir hataydı.
Tudor da bunu görüp, oyuncularına müdahale edemedi. Nitekim bunun faturasını gol yiyerek ödedi Galatasaray. Böyle maçlarda ikinci golü atacaksın. Galatasaray, ikinci 45'te skorun üzerine yatmaya çalıştı.
Özgür Çek'in serbest vuruştan attığı gol de şahaneydi. Muslera sadece seyretti.
İkinci yarıda Tudor'un sürekli sistem değişikliği, sarı-kırmızılı oyuncuların adeta başını döndürdü. Galatasaray ilk yarıdaki tahrip gücü yüksek futbolunu ikinci yarıya taşıyamadı.
Tudor, ilerleyen haftalarda Galatasaray'ın hücum gücünü ve maç kazanma felsefesini daha da yukarılara taşımalı.
Futbol tek devrelik bir oyun değil. İlk yarıda G.Saray gibi oynayıp, ikinci yarıda sadece kaleni korumaya çalışırsan kazanamazsın. Şampiyonluk yarışındaki rakibin Başakşehir yarışta 2 puan bırakmış. Peki sen ne yaptın? Sen de ilk yarı oynayıp ikinci yarı yattın ve 2 puan kaybettin. Tudor, Bruma üzerinden takıma gözdağı vermeyi bırakıp, bu oyuncuyu dün oynatsaydı belki de G.Saray kazanacaktı...
Tudor, Cimbom'a ikinci yarıda oynattığı korkak futbolla beni hayal kırıklığına uğrattı.