40 YILLIK SABRİ OLDU GOLCÜ!
- Zeki Uzundurukan Yazıları
- 14 Ocak 2017, 23:45:38, Güncelleme: 15 Ocak 2017, 00:06:53
Konya'daki maçın ilk yarısında evsahibi takım oynadı, şampiyonluk adayı Galatasaray seyretti. Bruma ve Yasin yokken neden yeni transfer Rodrigues ile maça başlamıyorsun Riekerink Bey!
Carole ilk yarıda döküldü, Skubic ve Ömer Ali o kanadı adeta otobana çevirdi, Riekerink Bey seyretti!
Koca G.Saray'ın ilk yarıda Josue, Sneijder ve Eren ile 'üç cılız' şutu dışında pozisyonu yoktu. Oysa Konyaspor, Bajic ve Skubic ile 3 net fırsatı gole çeviremedi. İlk yarıda topsuz oyunda hiç yoktu Cimbom. Soldan hiç gelemedi. Sağdan ise ilk yarıda Sabri'nin iki isabetsiz ortası vardı.
Kırık parmakla bile
Helâl olsun Muslera'ya. Kırık parmak bile durduramadı Muslera'yı.
4 parmaklı kaleci eldiveni ile sahaya çıkması, takım sevgisinin, ekip ruhunun ve fedakarlığın başkenti olarak jeneriklerde yerini aldı.
Hakem Mete Kalkavan, Bajic ile Semih mücadelesinde 'devam kararı' vererek doğru olanı yaptı; çünkü pozisyon temizdi. Dakikalar 42'yi gösterirken Konyaspor tribünlerindeki görsel şov ve coşku görülmeye değerdi.
Galatasaray, Eren Derdiyok'u topla buluşturamadı ilk yarıda. Oyunun boyu çok uzadı. Selçuk ve De Jong sürekli birbiriyle paslaşırken üçüncü bölgeye topu aktaramadılar. Wesley Sneijder de oyuna zekasını koyup takımı yönlendiremedi.
Riekerink, baktı maç elden gitti gidecek; Josue'yi kenara alıp, yeni transfer Rodrigues'i sahaya sürerek ikinci yarıya başladı. O Rodrigues'in asistini Sabri gole çevirdi. Eren'in olması gereken yerde Sabri vardı, o yerden yere vurulan Sabri'nin ilk vuruşu Serkan'dan döndü ama Sabri sanki 40 yıllık forvet ustalığında ikinci kez topa vurarak Cimbom'u öne geçirdi.
Bruma'nın iyi kopyası
Rodrigues, Bruma'nın sanki iyi bir kopyası. Çok süratli ve kafasını kaldırarak oynuyor. Daha ilk maçında olumlu bir iz bıraktı. Hep şunu derim ben; kaliteli oyuncular uyum sorunu yaşamaz. Rodrigues bu tanıma çok uyuyor. Fiziksel görünüşü de oyun stili kadar Bruma'ya benziyor. Bu demektir ki, ligin ikinci yarısında iki Bruma'lı Galatasaray izleyeceğiz.
Ali Çamdalı'nın gördüğü sarı karta bu kadar itiraz etmesi anlamsızdı.
Sonuçta ikinci sarı kartı gördü ve kaptan, takımını 10 kişi bıraktı.
Mete Kalkavan, biraz daha anlayışlı olabilirdi bu pozisyonda. Futbolcu psikolojisinden de anlaması lazım hakemlerimizin.
İçine Jardel kaçmış!
Konyaspor tam beraberlik golü için yüklenirken bir kişi eksik kalınca, Cimbom tekrar oyunun sazını aldı eline. Rodrigues'in slalom çalımları ve sonrasında yaptığı ince vuruşu kaleci Serkan son anda çıkardı.
Bu Rodrigues için az bile söylemişiz.
Bu adamı izlemek büyük keyif.
Sabri de dün bir forvet ustalığında gol kokladı ve etkili şutlar attı.
Eren Derdiyok mu? Bu futbolla Eren'in sanki gol atmak gibi bir derdi yok! Rodrigues, Sabri'ye yaptığı asistin aynısını Eren'e yaptı; yaptı yapmasına da Eren'in ayakları bile birbirine dolaştı...Bu Eren'e Riekerink Bey tam 83 dakika sabretti. Galatasaray dün Rodrigues ve içine adeta Jardel kaçmış(!) Sabri sayesinde kazandı...
Carole ilk yarıda döküldü, Skubic ve Ömer Ali o kanadı adeta otobana çevirdi, Riekerink Bey seyretti!
Koca G.Saray'ın ilk yarıda Josue, Sneijder ve Eren ile 'üç cılız' şutu dışında pozisyonu yoktu. Oysa Konyaspor, Bajic ve Skubic ile 3 net fırsatı gole çeviremedi. İlk yarıda topsuz oyunda hiç yoktu Cimbom. Soldan hiç gelemedi. Sağdan ise ilk yarıda Sabri'nin iki isabetsiz ortası vardı.
Kırık parmakla bile
Helâl olsun Muslera'ya. Kırık parmak bile durduramadı Muslera'yı.
4 parmaklı kaleci eldiveni ile sahaya çıkması, takım sevgisinin, ekip ruhunun ve fedakarlığın başkenti olarak jeneriklerde yerini aldı.
Hakem Mete Kalkavan, Bajic ile Semih mücadelesinde 'devam kararı' vererek doğru olanı yaptı; çünkü pozisyon temizdi. Dakikalar 42'yi gösterirken Konyaspor tribünlerindeki görsel şov ve coşku görülmeye değerdi.
Galatasaray, Eren Derdiyok'u topla buluşturamadı ilk yarıda. Oyunun boyu çok uzadı. Selçuk ve De Jong sürekli birbiriyle paslaşırken üçüncü bölgeye topu aktaramadılar. Wesley Sneijder de oyuna zekasını koyup takımı yönlendiremedi.
Riekerink, baktı maç elden gitti gidecek; Josue'yi kenara alıp, yeni transfer Rodrigues'i sahaya sürerek ikinci yarıya başladı. O Rodrigues'in asistini Sabri gole çevirdi. Eren'in olması gereken yerde Sabri vardı, o yerden yere vurulan Sabri'nin ilk vuruşu Serkan'dan döndü ama Sabri sanki 40 yıllık forvet ustalığında ikinci kez topa vurarak Cimbom'u öne geçirdi.
Bruma'nın iyi kopyası
Rodrigues, Bruma'nın sanki iyi bir kopyası. Çok süratli ve kafasını kaldırarak oynuyor. Daha ilk maçında olumlu bir iz bıraktı. Hep şunu derim ben; kaliteli oyuncular uyum sorunu yaşamaz. Rodrigues bu tanıma çok uyuyor. Fiziksel görünüşü de oyun stili kadar Bruma'ya benziyor. Bu demektir ki, ligin ikinci yarısında iki Bruma'lı Galatasaray izleyeceğiz.
Ali Çamdalı'nın gördüğü sarı karta bu kadar itiraz etmesi anlamsızdı.
Sonuçta ikinci sarı kartı gördü ve kaptan, takımını 10 kişi bıraktı.
Mete Kalkavan, biraz daha anlayışlı olabilirdi bu pozisyonda. Futbolcu psikolojisinden de anlaması lazım hakemlerimizin.
İçine Jardel kaçmış!
Konyaspor tam beraberlik golü için yüklenirken bir kişi eksik kalınca, Cimbom tekrar oyunun sazını aldı eline. Rodrigues'in slalom çalımları ve sonrasında yaptığı ince vuruşu kaleci Serkan son anda çıkardı.
Bu Rodrigues için az bile söylemişiz.
Bu adamı izlemek büyük keyif.
Sabri de dün bir forvet ustalığında gol kokladı ve etkili şutlar attı.
Eren Derdiyok mu? Bu futbolla Eren'in sanki gol atmak gibi bir derdi yok! Rodrigues, Sabri'ye yaptığı asistin aynısını Eren'e yaptı; yaptı yapmasına da Eren'in ayakları bile birbirine dolaştı...Bu Eren'e Riekerink Bey tam 83 dakika sabretti. Galatasaray dün Rodrigues ve içine adeta Jardel kaçmış(!) Sabri sayesinde kazandı...