Doping, şike ve içimizdeki Tokyolular

Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener, IOC heyetine yapılan sunumda dopingle ilgili yöneltilen soruya "Biz dopinge karşı sıfır tolerans ilkesi ile hareket ediyoruz" dedi.
Biz sadece dopinge karşı değil, şikeye karşı da sıfır tolerans ilkesini benimsemeliydik. 3 Temmuz 2011 sürecinden beri hâlâ futbolumuzu sarsan şike olayını konuşuyoruz. Bu konuda somut bir adım atamadık. Şikeyi ağırdan alınca, UEFAacı bir fatura çıkardı... Dopinge karşı 'sıfır tolerans' diyoruz ama doping yaparak madalya alan, ödül kazanan sporcuların madalyaları ve ödülleri geri alındı mı?
Alınmadıysa bu nasıl sıfır tolerans oluyor? Bunu birisi bize anlatsın...
2020'yi finalde kaybettik. 2020'yi kaybederken çok şey öğrendik... Uluslararası bir spor organizasyonuna talip olmadan önce; elit sporcular yetiştirmeliyiz. Fair-play ilkesi içinde yaptığımız spor (yarışma) tertemiz olmalı... Şikeyi de dopingi de sporumuzun içinden yok etmeliyiz. Çünkü doping de şike de sporun dibine konulan bir dinamit gibidir... Yapanlar ömür boyu spordan men edilmeli... Çok ağır cezalar verilmeli... Şikede de dopingde de 'sorun' biriktiriyoruz. Oysa sorunları halının altına süpürmek yerine ağır cezalar vererek çözmeliyiz bu sorunları...
Tokyo'nun silahı olimpiyat ruhuydu
Tokyo'nun 2020'yi kazanmasındaki en büyük kriteri "temiz spor" politikası ve 6 yaşından itibaren okullarda sporcu çocuklara aşılanan olimpiyat ruhu oldu... Olimpiyat ruhu çok önemli... Bizim de sporun her dalında yetiştireceğimiz sporculara çocuk dönemlerinden itibaren olimpiyat ruhunu aşılamamız lazım. Doping ve şike ile başa çıkmanın en etkili yolu olimpiyat ruhundan geçiyor... Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderlik gücü sayesinde Madrid'i geçerek Tokyo ile finale kalmamız çok büyük bir başarı hikayesidir. Başbakan Erdoğan, Arjantin dönüşü uçakta durumu net bir şekilde özetledi: "Batı, İslam dünyası ile bağlarını koparmış. Adil davranılmadı. Doping konusunda daha hassas olmamız lazım. Türkiye'de bazıları Tokyo'nun kazanmasına sevindi, buna çok şaşırdım. Ben Türk bayrağını yerden kaldırıyorum. Bizim hamurumuzda bu var." Kenetlendiğimiz zaman dağları deviririz; suda ateş yakarız biz... İçimizdeki Tokyolular'a rağmen...
Başbakan'dan Fair-Play dersi
Japonya basını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2020'yi alan Japonya'nın başbakanını kutlamasına övgüler yağdırdı. Yorumlarda, "Siyasi kimliği ve liderlik gücüyle Türkiye'yi finale taşıyan, çok istekli bir Başbakanınız vardı. İstanbul kaybetti ancak çok şey de kazandı" ifadelerini kullandılar.
Başbakanımız, bu şık davranışı ile Fair-Play'in en güzel örneğini verirken,Türk sporcularına da çok anlamlı bir mesaj göndermiş oldu.
SUAT KILIÇ'I ANLAMAK...
Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç, 2020'yi İstanbul'a alabilmek için çok çalıştı, büyük emek harcadı. Bakan Kılıç, 2020'nin finalde kaybedilmesine en çok üzülen kişilerin başında geldi. Bakan, söylemlerinde ve haklı... Türk gibi düşünmeyenlere, olimpiyat oyunlarını Tokyo'nun kazanmasına sevinenlere sitem etti bakan... "Hazmedemiyoruz" dedi Suat Kılıç özetle... Nasıl hazmedelim ki... İspanyol ve Japon halkı adaylık süreci boyunca kenetlenirken, bizde ise bir takım çevreler aleyhte propaganda yaparak Tokyo'nun ekmeğine adeta yağ sürdüler... İçimizdeki Tokyolular'a az bile söyledi Suat Kılıç...

"KAYBETMEKTEN KORKMAYIN"

Romanya maçı öncesinde bir basın toplantısı düzenleyen Fatih Terim'in "Futbolcularıma, 'Kaybetmekten korkmayın, hata yapmaktan korkmayın' dedim" cümlesini duyunca içimde "İşte şimdi Romanya maçından ümitliyim dedim... Çünkü bir teknik adam, bir takımı bundan daha güzel bir sözle motive edemezdi, ateşleyemezdi.
Fatih Terim'i de İmparator yapan yönlerinden biri de bu zaten...
Ümidini yitirmiş bir takımı şaha kaldırmak.
Yine başardı Fatih hoca.
4 maçlık periyotta Fatih Terim'in önündeki en zor sınavdı Romanya maçı. Şimdi Brezilya umutlarımız arttı.
Fatih Terim'in çalıştırdığı takımlarda ihtimaller, ihtilallere dönüşüyor...
Futbolda emek + alınteri + bütünlük = zafer...
Fatih Terim'in başarısının formülü de bu...
Tebrikler Fatih Terim, tebrikler çocuklar... Durmak yok, yola devam...
Play-Off'ta rakipler çok dişli olacak
Milli Takımımız; kalan iki maçını kazanır ve Macaristan da bir karşılaşmada takılırsa, Brezilya için Play-Off oynama hakkını elde edeceğiz.
Ancak Play-Off'ta Hırvatistan, Portekiz, Fransa, Yunanistan ve İsveç gibi zorlu rakiplerden biri ile eşleşebiliriz.
2014 yolunda önümüzde daha çok engel var...

Dev mi, cüce mi?

Basketbol Milli Takımımız, Slovenya'da düzenlenen Eurobasket 2013'te tam bir hayal kırıklığı yarattı.
Neden mi? Sistemsizlik, yıllardır aynı kadro ile edilen mücadele.
Boğdan Tanjeviç'le yola devam edilmesi, Hidayet'e umut bağlanılması...
Şimdi biz nerede hata yaptık deyip, radikal kararlar alma zamanıdır..
Milli formaya doyan, parkede ruhsuzca mücadele eden isimlerden vazgeçilmeli...
Hırslı, genç ve yeni isimlerden yeni bir kadro kurulmalı... İstifa eden Tanjeviç'in yerine Obradoviç kalitesinde bir koça milli takım emanet edilmeli...

AYDINLAR KONUŞURSA...
Fenerbahçe'de 2 Kasım tarihinde Olağanüstü Genel Kurul yapılacak. Şu ana kadar başkanlık koltuğuna aday olduğunu açıklayan tek isim Sadettin Saran oldu.
Saran'ın aday olabilmesi için kulüp üyeliğinden ihracının kaldırılması lazım.
Yani af kararının çıkması gerekiyor. Futbol Federasyonu eski Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın da ilerleyen zamanlarda bir basın toplantısı yaparak Fenerbahçe kulübü başkanlığına aday olduğunu açıklaması bekleniyor. Aydınlar, 3 Temmuz sürecinde yaşananları Türkiye'de en iyi bilen kişilerin başında geliyor. TFF Başkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra Fenerbahçe'ye zarar vermemek adına şike sürece ile ilgili hiç konuşmadı...
Mehmet Ali Aydınlar'a düzenleyeceği basın toplantısında şike süreci ile ilgili sorular gelirse konuşur mu? Benim fikrim konuşur. Çünkü Fenerbahçe yönetimi, UEFA'dan, CAS'tan aldığı cezaların ardından Mehmet Ali Aydınlar'a fazlaca yüklendi. Aydınlar'ın da bu suçlamalara ve eleştirilere cevap vereceği bir ortam var artık...
Aydınlar konuşursa Fenerbahçe taraftarının kafasındaki soru işaretleri de biter.
Cevapsız gibi görünen pek çok soru cevap bulur. Kim haklı, kim haksız ortaya çıkar.
Tüccar kulüpler
Geçen sezon futbolcu satışından en çok kar eden kulüp 140 milyon euro ile Rusya'nın Anzhi kulübü oldu. İkinci sırada ise Tottenham var. (128 milyon euro) Real Madrid ise transfer döneminde futbolcu satışından 109 milyon euro kazandı.
Google da Fotomaç'ın büyüklüğünü tescilledi
Dünyanın bir numaralı arama motoru google'da son 7 ayda en çok aranan 4. kelime 'Fotomaç' oldu. Türkiye'nin en güçlü ve en çok satan spor gazetesi Fotomaç; doğru, objektif ve kaliteli haberciliğin ödülünü google'a girenlerden de almış oldu. İşte google'da spor kategorisinde son 7 ayda en çok aranan 4 kelime: 1) Galatasaray 2) Lig 3) Fenerbahçe 4) Fotomaç

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.