Ya hemen ya men

Avrupa'da şike yapan takımlar kısa sürede o ülke federasyonları veya UEFA tarafından küme düşürüldüler.
Ülkemizde ise 3 Temmuz'dan beri bir arpa boyu yol alamadık. 'Belirsizlik' ortamı, UEFA'yı fena halde rahatsız etti. 'Puan silme' gibi hafifletici seçenekler üzerinde gidip-geldik ülke olarak...
Avrupa'da neler olmuş bugüne kadar 'ülke-futbol-şike' üçgeninde? Zihinlerimizi yoklayalım...
Futbolunda şike yapan takımlara ve aldıkları cezalara şöyle bir göz atalım:
Milan:
1980'de Milan Başkanı Felice Colombo, Lazio'lu birkaç oyuncu, Perugia, Genoa ve Lecce takımları şike yaptıkları ve illegal yollardan bahis oynadıkları gerekçesiyle soruşturmadan geçtiler. Bu soruşturmanın ardından Milan bir alt ligin yolunu tuttu.
Marsilya:
1994'te Marsilya Başkanı Bernard Tapie'nin, Eydelie vasıtasıyla Valenciennes'li oyunculardan Burruchaga, Glassman ve Robert'a şike parası verdiği tespit edildi. Bu skandalın ardından Marsilya, İkinci Lig'e düşürüldü. Marsilya'nın 1 Lig Şampiyonluğu, 1 Süper Kupa Şampiyonluğu, FIFA Kıtalararası Kupa Şampiyonluğu elinden alındı.
Valenciennes:
Marsilya ile oynadıkları maçta şike yaptıkları gerekçesiyle 3. Lig'e düşürüldü.
Lazio:
1980 yılında İtalya'da patlak veren 'Totoneros skandalı'nda Milan ile birlikte şike yaptıkları tespit edildiği için Serie B'ye düştü.
Juventus:
2006'da Çizme'de ortaya çıkan şike skandalı sonrasında Serie B'ye düşürüldü. İtalyan devinin son 2 şampiyonluğu da silindi. Bir sonraki sezona -17 puanla başladı.
Şampiyonlar Ligi'nden de men edildi.
Oberhausen:
Alman Bundesliga'da 1970-71 sezonunda kümede kalma mücadelesi verirken diğer takımlara şike teklifinde bulunduğu belirlendi. Şike çalışmaları sonucunda ligde kaldı ama şike yaptığı tespit edilince 'bölgesel lige' düşürüldü.
Arminia Bielefeld:
Bundesliga'da 1970-71 sezonunda şike skandalına karıştığı gerekçesiyle bir alt lige düşürüldü.
Genoa:
2004'te Serie A'ya yükseldi.
Genoa, final maçında Venezia'ya 250 bin euro şike parası ödediği belirlenince Serie C'ye düşürüldü.
Boavista: 'Bitiş düdüğü' adı verilen şike operasyonunda Boavista küme düşürüldü. Ayrıca ağır para cezası aldı.
Jagiellonia Bialystok:
Polonya liginde 2004-05 sezonunda 5 lig maçında şike yaptığı tespit edildi. 2009 yılında küme düşürüldü.
Arka Gdynia:
Polonya'da 2007-2008 sezonunda ortaya çıkan şike skandalına karıştığı gerekçesiyle ligden düşürüldü.
Gornik Leczna:
Polonya'da 2007-2008 sezonunda patlak veren şike skandalının ardından bir alt ligin yolunu tuttu.
Polkowice:
Şikeye karıştığı tespit edildi. Polonya İkinci Ligi'nden 4. Lig'e düşürüldü.
Kavala ve Olympiakos Volou:
Yunanistan'da 2011'de 'Koriopolis' adı verilen şike operasyonu sonrasında şike yaptığı tespit edilen iki Yunan takımı, 4. Lig'e düşürüldü.
Şike; futbol topunun dibine konan bir dinamittir. Eğer futbolunuzun marka değerini ve güvenirliliğini artırmak istiyorsanız, şikeye en ağır cezayı vermek zorundasınız. Ben dünyada şikeye karışan takımların aldıkları cezaları hatırlatmak istedim. Görüldüğü gibi şikeye bulaşan takımların gözünün yaşına bakılmamış. "Bu takımın adı Juventus, Milan!
Düşüremeyiz!" dememişler ve gerekeni yapmışlar...
3 Temmuz sürecinden beri futboldan çok şikeyi konuştuk.
Ortada 401 sayfalık içinde ciddi suçlamaların bulunduğu bir şike iddianamesi var... Bunca iddiaya ve Etik Kurulu raporuna rağmen; 'hiçbir kulübe ceza vermeden' bu süreci tamamlarsak, "Dünya şike tarihini değiştiren ülke' oluruz...
Ama bu imkansız! Çünkü UEFA, Türkiye'de şike yapıldığına inanıyor. Bunu UEFA Genel Sekreteri Gianni İnfantino, çarşamba günkü basın toplantısında açıkça söyledi ve dedi ki; "Türkiye'de şike yapıldığına dair elimizde yeterli delil var. Federasyonunuz karar vermekte çok gecikti. Hemen karar verilmeli. Kararı biz de inceleyeceğiz. Şike ile mücadele etmeyen Futbol Federasyonları'nı görevden aldık."
FIFA Başkanı Joseph "Sepp"
Blatter (dünya futbolunun en büyük patronu) ise şike konusunda daha sert konuştu: "Bir yıldan beri şike belasına karşı, İnterpol ile müşterek çalışmalar yapıyoruz ve tüm dünyada emniyet güçleri işbirliği içinde çalışmalarını sürdürmekte. Şike sporu tehdit eden bir tehlike." .. Ve son sözü dünkü basın toplantısında UEFA Genel Sekreteri Gianni İnfantino söyledi: "Türkiye Futbol Federasyonu şike konusunda kararını almazsa, biz alırız."

TRABZON, JAJA'YI GERİ ALSAYDI BU DURUMLARA DÜŞMEZDİ
Trabzonspor geçen yıl müthiş bir mücadele örneği göstererek ligi 82 puanla tamamladı. Ama elinde dikine ve hızlı futbol oynayan futbolculardan kurulu bir kadro vardı. Örnek mi?
Selçuk, Jaja, Engin, Umut...
Beğenilmeyip gönderilen Yattara bile bu sezonki yabancılara baktığımızda bu takımda banko oynardı. Yönetim bu futbolcuları kadroda tutmayı başaramadı. Yerlerine üçüncü sınıf oyuncular alındı. Devre arasında Jaja geri dönmek istedi. Menajeri Trabzonspor yönetime yalvardı 'Alın bu Jaja'yı' diye. 'Disiplinsiz' dediler almadılar. O disiplinsiz dedikleri Jaja bir yıl önce 29 maçta 12 gol attı, 7 de asist yaptı... Daha ne olsun!
Hal böyle olunca da takım önce şampiyonluk yarışından uzaklaştı sonra da kupaya erken havlu attı...
Büyük düşünmek lazım, büyük!

FUTBOLUN ŞAHDAMARI BREZİLYA + ARJANTİN
FIFA, geçen yıl futbolda uluslararası transferlerin maliyetinin 3 milyar dolar olduğunu açıkladı.
Hazırlanan rapora göre, 1 Ocak-31 Aralık 2011 tarihlerinde 11 bin 500 futbolcu bir ülkeden başka bir ülkenin takımına transfer oldu.
Günde 30 oyuncu kulüp değiştirdi.
Bu transferlerin maliyetinin yaklaşık 3 milyar dolar olduğu ve transferlerin sadece yüzde 10'unun, iki kulübün anlaşmasıyla ve bonservis bedeli ödenerek yapıldığı belirtildi.
Raporda, yüzde 13'le en çok Brezilyalılar'ın transfer edildiği ve geçen yıl tam bin 500 Brezilyalı oyuncunun kulüp değiştirdiği vurgulandı.
Brezilyalılar'dan sonra en çok transfer edilenler Arjantinliler...
Yani iki futbolcu fabrikası ülke:
Brezilya + Arjantin. Biz dünya futbolunun neresindeyiz?
Avrupa'ya kaç futbolcu gönderiyoruz?
FIFA'nın bu raporu Türk futbolunun içler acısı durumunu belgeler nitelikte. Bir de çıkıp, "Avrupa'nın en değerli 6 liginden biri olduğumuzu" söyleyip kendimizi avutuyoruz...