SPORUN GERÇEK GÜNDEMiNE DÖNELiM OLiMPiYATLAR iÇiN ALARM ZAMANI
Sporseverin yaz eğlencesi Dünya Futbol Şampiyonası sona erdi. Son olarak etkinliğin "en"lerini de seçtik.
En iyi kaleci, en iyi bek, en iyi forvet, en iyi teknik direktör, en iyi hakem, batanlar, çıkanlar, piyasasını yükseltenler derken tamamen bitirdik yazacak bir şey kalmadı.
Diğer ülkelerde şimdilerde spor sayfalarını neler dolduruyor, neler yazılıp çiziliyor bilemem ama bizler Türkiye olarak gerçek gündemimize döndük.
Yani yüzde doksan dokuzu yalan olan transfer haberlerine...
Gazetelerde yazan transfer haberlerinin yarısının gerçekleşmesi durumunda Türkiye'de yeni bir Süper Lig kurulabileceği gerçektir. Diğer taraftan müthiş bir transfer yarışının yaşandığı da ayrı bir gerçek. Birinci Lig takımlarımızın bir tanesinin tam 12 transfer yaptığı açıklandı.
Yani sahaya çıkacak onbirin tamamı bu sezon alınmış.
Nasıl bir kaynakla bu alışveriş yapılıyor, sonunda nereye ulaşılacak, hiç kimse sorgulama ihtiyacı hissetmiyor. İşin sonunu önümüzdeki sezonda göreceğiz ama o zaman da iş işten geçmiş olacak.
Bu arada Süper Lig ekiplerimiz yeni sezon hazırlıklarını Avrupa'nın çeşitli köy ve kasabalarında sabah akşam antrenmanları ile sürdürüyorlar.
Avrupa'nın küçük ülkelerinin üçüncü lig ve amatör küme takımları ile yaptıkları maçlarda anlı şanlı transferlerin performanslarını görme şansı buluyoruz.
Amatör takımlar karşısında şov yapan yeni transfer destekli Süper'lerimiz PSV gibi dişli bir rakiple karşılaşınca üç yemekten kurtulamıyorlar.
AVRUPA'DA ÇİLE VAR
Galatasaray, İsviçre'de kavga çıkarmış. Gidecekleri kasabadaki antrenman sahasını beğenmeyen sarı- kırmızılı ekibin yöneticileri kamp yerini değiştirince kasaba yönetimi birbirine girmiş. Gerekli altyapının hazırlanamaması sebebiyle günlük 20 bin Franklık bir maddi kayba uğramışlar.
Borçları yüzünden UEFA'nın kapısında yalvar yakar olan, transfer yasağı, Avrupa Kupaları'ndan men cezası almamak için binbir takla atan kulübümüz Avrupa'nın küçük kasabalarının ekonomilerini düzeltmekle meşgul.
Topuk Yaylası'nda dünya çapında bir kamp merkezine sahip olan Fenerbahçe de bu sene kendi tesislerini mahzun bıraktı. Onlar da Avrupa'nın küçük kasabalarının ekonomilerini düzeltme çabasındalar. Türkiye'nin dört bir tarafında Avrupa'nın "dandik" kasaba ve otellerine beş çekecek tesis ve konaklama imkanları varken neden oralarda çile çekilir anlayan varsa bizlere de bir anlatıversin...
Bu arada olimpiyatlar hangi ülkenin hangi şehrinde ve hangi yılda yapılacak bilen var mı? Bizler futbol dedikodularıyla meşgul olmaya devam ederken gerçek spor ülkeleri sporcularının olimpiyat performanslarını sorgulamaya başladı.
2020 Tokyo Olimpiyatları'nın hazırlıkları bütün hızıyla devam ediyor. Başka ülkelerde gazete sayfaları sporcularının çeşitli turnuvalarda elde ettikleri performans haberleriyle dolup taşıyor.
ACİL MÜDAHALE ŞART
2020 Olimpiyatları için birçok spor dalının kalifikasyonları bu sene sonuna doğru başlayacak. Bu arada bizim sporcularımız nasıl bir çalışma içerisindeler, neler yapıyorlar hiçbir bilgimiz yok. Onlar gazete ve televizyonlarda ancak bir skandal haberiyle kendilerine yer bulabiliyorlar.
Doping yapmadıkları veya başka bir skandala imza atmadıkları sürece onlardan bir haber olma şansları yok.
Şu sıralarda Yunanistan'dan 27 gol yiyen Sutopu Milli Takımı gazetelerin haber malzemesi.
Sahi bu arada bu 27- 1'lik skoru gerçekten sorgulayan gazeteci veya yönetici var mı?
Geçtiğimiz günlerde İspanya'da düzenlenen Akdeniz Oyunları'nın performansına baktığımızda federasyonlarımızın olimpiyat hazırlıkları konusunda hangi aşamada oldukları konusunda ipuçlarını yakalamamız mümkün aslında.
Dünya Futbol Şampiyonası'nın arada kaynattığı Akdeniz Oyunları'nda sporcularımız bir önceki oyunlarda elde ettikleri madalya sayısının çok gerisinde kaldılar. Diğer ülkelerin aksine en iyi sporcularımızla organizasyona katıldığımız halde.
Şu aşamada müdahale edilmezse bundan sadece birkaç ay sonra çok geç kalmış olacağız ve o gün geldiğinde yine bize hüsran düşecek. Tıpkı Akdeniz Oyunları'nda olduğu gibi daha az sporcuyla katılıp daha az madalya ile döneceğiz.
Her alanda çağ atlayan, dünya gündeminin belirleyicisi, küresel güç olma yolunda hızla ilerleyen bir Türkiye'nin sporda da gündemi yakalama ve takip etme zamanı gelmiş ve de geçmektedir.
Futbolun harala gürelesinin içerisinde kaybolmaktan kurtulup sporda da gerçek gündemi yakalamamız ve oyun kurucu olmamızın vakti çoktan gelmiştir. Potansiyelimiz olduğu gibi elimizde imkanlar da bulunuyor.
Sadece ciddi anlamda bir gayret gerekiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.