2023’ün ayak sesinde Türk sporu
Geleceğe dönük bir yüz ve daima ileriyi hedefleyen bir anlayışla hareket eden 'Adalet kriterli ve kalkınma endeksli yıllar', her alanda ülkemizdeki onlarca yıllık ihmalin izlerini birer birer silmeyi başarmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu sayede, yüzüncü kuruluş yıldönümü ile Anadolu'yu yurt edinişinin bininci yılı için koyduğu hedeflere hız kesmeden yol almakta… "2023 ve 2071 yılında ülkemizi dünyadaki rekabetin neresinde görmek istiyoruz?" sorusunun cevabı bu iki vizyonda gizli... Hedeflerine emin adımlarla ilerleme sanatı olan vizyonerlik, bir ülkeyi yönetmekle de sınırlı değil... Bir aile babasının, bir şirket yöneticisinin, bir bürokratın da hedefleri olabilir ve olmalıdır da… Vizyon sahibi olmak için ise etkin, yetkin ve de dirayetli bir kişilik ilk şarttır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli dillendirdiği 2023 ve 2071 hedeflerine yönelik olarak ülkemizin emin adımlarla nasıl ilerlediğini Türkiye ile birlikte bütün dünya izliyor. Elbette ki; bu uğurda çile çekmemiz gerekiyorsa çekecek, derin acılara içimiz kan ağlayarak katlanacağız. Ülkemizin geleceği, vatanımızın bekası ve gelecek nesillerin rahatı için bu fedakarlıkları yapmak boynumuzun borcu… Çünkü başka Türkiye yok! Gidecek başka bir yerimiz yok!.. Siyasette ve ekonomide 2023 hedeflerimiz gayet net bir şekilde belli…. Taraflı tarafsız herkesin kabul edeceği gibi, bu yolda her türlü engellemeye, her türlü haksız ve çirkin saldırıya rağmen kararlılıkla yürüyoruz. 2023 yılında dünya siyasetinde söz sahibi, ekonomik güç olarak da ilk on ülke arasına gireceğimizden, 2071 yılında da dünyanın en büyük küresel gücü olacağımızdan kuşkumuz yok. 'Söylem endeksli tartışmak yerine eylem aksiyonlu çalışmanın ahlak edinildiği ak yıllar', her alanda temel hedeflerin çok yakınında olduğumuz gösteriyorken, sporda halimiz nicedir? 2023 spor vizyonumuz nedir? Ya da var mıdır? Söz gelimi, olimpiyatlara kaç sporcu ile katılıp, kaç madalya ile dönmeyi hedefliyoruz ve bu amaca yönelik olarak nasıl bir çalışma içerisindeyiz? Hangi şampiyonaya veya spor organizasyonuna aday olacak, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılında milletimizin seyrine ne sunacağız? Seyretmesini çok seven ancak yapmaya hevesi az milletimizi, aktif spora yönlendirebilmek, olimpik ruhu ateşlemek için neye kafa yoruyor, ne hazırlıyoruz? Soruları çoğaltmak mümkün… Türkiye'de siyaset ve ekonomiden sonra gözlerin en çok üstünde olduğu alan, hiç şüphe yok ki spordur. Ülkemizde sadece spor için yayın yapan televizyon ve radyo kanalları mevcut… Gazetelerde en fazla sayfa spora ayrılmakta…Savaş ve felaket haberleri arasında bile insanlar maçlardaki hakem hatalarını, teknik direktörlerin atışmalarını izlemeyi bırakmıyorlar. Niye? Çünkü spor bir sığınak, çünkü spor eğlence ve sağlıktır. Bunu bile bile, hala neyi beklemekteyiz, niye beklemekteyiz? Daha fazla vakit kaybetmeden, hemen şimdi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu 2023 vizyonunun spordaki karşılığını yerine koymamız şart!... Bunun için nihai hedefler ve vizyon sahibi yöneticiler gerekiyor. Vizyon ve misyon gerekiyor. Haksız mıyım?
Kar ve buzda citius altius, fortius vakti
Kar, buz ve hızın hazzı bugün bir kez daha "Merhaba" diyor.
Güney Kore'nin Pyeong Chang şehrinde bugün 23.Kış Olimpiyatları başlıyor. Ülke olarak spor gündemimizin son sıralarında yer alsa da, dünyanın pek çok ülkesi için sporun kalbi bu en önemli organizasyon için atıyor.
5 bine yakın sporcu salonlarda ve karlı dağlarda ülkesinin adını en yükseğe yazdırmak, ulusal birer kahraman olabilmek için ter dökecek.
Güney Kore'de sporun birleştirici güzelliğine tanıklık edeceğiz. Düşman kardeşler Kuzey ve Güney Kore devletleri tek bayrak altında yarışacak, ortak duyguları olan bir halk türküsünü milli marş olarak dünyaya dinletecekler.
Yine Güney Kore'de sporun ayrıştırıcı özelliğini de göreceğiz.
Doping ilaçlarını üreten bütün laboratuvarlar batı ülkelerinde yer alırken, nasıl oluyor da sadece Asya, Afrika, Doğu Avrupa ve Rus sporcular dopinge yakalanıyor ve de sporcularla birlikte devletler cezalandırılıyor. Bütün bunlara bir kez daha şahit olacağız.
Tamamen bir televizyon projesi olan Kış Olimpiyat oyunlarını, soğuktan titreye titreye yerinde seyretmekten daha çok, ekran karşısında yayıla yayıla oturduğun yerden izlemek çok daha keyifli olacak. Kar ve buzda ter döken sporcuların gayretlerini, muhteşem görüntüler ve ağır çekimlerle seyretmenin heyecanı sarıp sarmalayacak bizleri… Ülke olarak biz de 8 sporcu gencimizle orada olacağız. Yarışmalarda bayrağımız dalgalanacak.
Keşke biz de, dünyanın bu en büyük ve önemli spor şöleni için madalya için yarışacak düzeylere gelebilseydik.
Elbette o da olacak, inşa- Allah o günleri de göreceğiz ama hiç şüphesiz biraz gayret ve dert etmek, biraz emek ve mesai vermek lazım.
İnanmak lazımsa inanıyoruz, geriye sadece çalışmak kalıyor.
"Daha yüksek, daha hızlı, daha güçlü" olmak için kollar sıvansın artık… Güçlü ve yeni Türkiye'ye yakışan bu çünkü…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.