Yunus Akgül

Yunus Akgül

16 Ocak 2016 | Cumartesi

Olimpiyat

Futbolla yatıp futbolla kalkan ülkemin güzel insanları...
Futbolla yatıp futbolla kalkan ülkemin spor medyası… Gazetelerin spor sayfaları, televizyonların spor programları, üç büyüklerin şampiyonluk iddiaları, transfer dedikoduları ile doldurulup oyalanırken...
Dört senede bir yapılan ve bütün dünyanın adeta kilitlendiği, soluksuz izlediği, geçit töreninde başlayan gövde gösterilerinin madalyalar boyunlara takılırken sürdüğü olimpiyat yılına gelmişiz...
Aradan dört yıl geçmiş ve olimpiyat yılı gelivermiş...
Bu 4 yıllık sürede doping skandalları haberlerini saymazsak ne bir televizyonun bülteninde ne de bir spor sayfasında hangi federasyonumuzun veya sporcumuzun dev organizasyona nasıl hazırlandığına veya hazırlanamadığına dair küçücük bir haber göremiyoruz...
Kabul ediyoruz ki futbol bizim birinci sporumuz. Her ne kadar Edirne'den dışarı çıktığımızda dünyanın diğer ülkeleri karşısındaki performansımız birazcık acziyet ifade etse de bu gerçeği bir kenara koyalım. Bu durum sadece bizde değil, neredeyse bütün dünyada böyle. Yani futbol ülkelerin ilgi duyduğu bir numaralı spor dalı...
Ancak onların bizlerden farkı iki, üç ve dört numaralı sporlarının olması. Gazete ve televizyonlarında futbolun ardından hiç değilse bu spor dallarına yer vererek ilgilisini haberdar etmeleri...
2012'de Londra'ya tam 114 sporcu ile giderek tarihimizin bu alandaki rekorunu kırmıştık. Ayrıca bir başka rekorumuz da ilk defa olarak on iki farklı spor dalında sporcu göndermiştik...

Yayıncı aranıyor!
2016'da Rio'ya kaç sporcu ile giderek geçit töreninde gövde gösterisi yapacağımızı tartışan var mı?..
Ya Rio'dan madalya ile dönmesi muhtemel sporcularımızı bilen var mı, ya da bu konuyla ilgilenen...
Geçtiğimiz günlerde ülkemizde yapılan olimpiyat eleme müsabakalarında ilk üçe giremeyen bayan voleybol takımımız olimpiyat şansını kaçırdı. Bir-iki satırlık resmi bülten gibi verilen haberlerin dışında konuyla ilgili en ufak bir eleştiri yazısı gördük mü?..
Bu başarısızlığı sorguladık mı?..
Kızlarımızın olimpiyata gidememesi demek kafileden on iki kişinin eksilmesi demektir. Bunun farkında mıyız?..
Birçok federasyonun kalifikasyon turnuvaları neredeyse bitmek üzere ve bizim şu ana kadar kalifiye olan sporcu sayımız Türkiye Olimpiyat Komitesi'nin verdiği rakamlara göre 37 kişi...
Maksimum beklenti ise 40 sporcu daha olacağı şeklinde...
Birilerinin bu konuda herhangi derdi var mı çok merak ediyorum...
Olimpiyat tarihi boyunca ülkemizde oyunları ekranlara taşıyan TRT ilk defa ihaleyi başka bir yayın kuruluşuna kaptırdı. Amerikan menşeli bu yayın kuruluşu oyunları yayınlama konusunda hazırlıklar yapmak yerine bu imtiyazını televizyonu olmayan başka bir kuruluşa sattı. Şimdi bu şirket olimpiyatların Türkiye yayın haklarını alacak bir televizyon arıyor.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne yüklü bir para vererek Türkiye yayın hakkını satın alan bir Amerikan televizyonu, onun üzerine biraz daha para koyarak satın alan başka bir firma ve şimdi ondan da satın alacak başka bir yayıncı kuruluş aranıyor...
Yani bizler ya olimpiyatı bu sene tarihimizde ilk defa hiç seyredemeyeceğiz, ya da TRT Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nden alamadığı yayını 3 ya da 5 katı ücret ödeyerek bizlere ulaştıracak, ama boşa giden milletin onca parasının hesabını hiç kimse sormayacak...

HAFTASONU WOW KONGRE MERKEZİ'NE...
Tıpkı voleybolda olduğu gibi Tekvando federasyonumuz büyük bir başarıya imza atarak bu sporun Avrupa elemelerini ülkemize getirmeyi başarmış. 16-17 Ocak tarihlerinde iki sporcumuzu daha olimpiyatlara göndermek için WOW kongre merkezinde ter dökeceğiz.
Dünyada söz sahibi olduğumuz tekvando sporunda olimpiyatlar için tam kota olan dört sporcuyu çoktan göndermeyi garantilemiş olmamız gerekiyordu ama olsun. Servet Tazegül ile Nur Tatar'ın yanına Yunus Sarı ile Nafia Kuş'u da göndermeye çalışacağız.
Sporcularımızın büyük bir seyirci desteğine ihtiyacı olacak. Tribünlerin baskısı hem sporcularımızı motive edecek, hem de hakemleri etkileyecek.
Onun için hafta sonu hep birlikte WOW kongre merkezinin tribünlerini dolduralım...
Ancak gelin görün ki bu merkezin tribünleri yok.
İstanbul'da bu şampiyonanın yapılabileceği Sinan Erdem, Abdi İpekçi, Fenerbahçe, Burhan Felek veya İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin salonları dururken, böylesine önemli, olimpiyatlara sporcu göndereceğimiz bir organizasyon neden seyirci tribünleri olmayan bir kongre merkezinde yapılır. Neden?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor