Durağan bir maç!
Maçın ilk yarısı 2 dakika oynansa herkes razı olurdu.
Karşılıklı hiçbir şey izledik zira. Ligin oyun olarak istikrarsız iki takımının mücadelesinden umulan tam da buydu.
Durağanlık eğer postmodern bir sanatsa, bu oyunu bir sanat olarak tasvir edebiliriz. Hepsi bu. Derinlik, tempo, dinamizm Trabzonspor'un ilanını henüz vermediği diğer kayıpları. Bulanların güzel futbol namına… İkinci yarıda Siopis yerine Djaniny hamlesiyle Trabzonspor hücumda biraz daha kalabalık olursam belki rakibi hataya zorlarım diye düşündü.
Fakat bu da bir çözüm olmaktan uzaktı.
Dakikalar 60'ı gösterirken takım oyununu dengeye oturtma enstitüsü müdürü Hamsik'in oyundan çıkışı bazı soru işaretleri oluşturdu.
Gbamin bu noktada takıma çift yönlü bir dinamizm kattı.
Kiralık bir oyuncu olmasa, Trabzonspor'un yeni orta saha kurgusu onun etrafında şekillenmeli diyebilirdim. Oyunun son 10 dakikası ihtiyacı olan dinamizmin kırıntılarını sergileyen Trabzonspor'un rakibi nasıl boğduğu dikkat çekiciydi.
Bu tempoyu neden daha diri iken sağlamadığı ise ayrı bir mesele.
Bir bütün olarak formsuz olan Trabzonspor, bir bütün olarak özeleştiri yapmalı.
Gerçek bir özeleştiri, yani sahada karşılığı görülen özeleştirilerden.
Yense liderliğe uzanacağı bir maçta 11 tercihleriyle ve değişiklikleriyle başlamalı bu özeleştiri.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.