Büyülü sonuç!
- Yunus Emre Sel Yazıları
- 23 Ocak 2022, 23:20:33, Güncelleme: 24 Ocak 2022, 06:50:20
Galatasaray ile oynanan maçın da ilk 45 dakikası Trabzonspor'a adına boşa harcanmış bir süre oldu. Şampiyonluk yarışı veren bir takımın bu kadar zamanı çöpe atacak lüksü var mı?
İlk yarıdaki oyunun Trabzonspor adına anlatılacak bir artısı yok gibiydi. Ne Visca, ne Bakasetas ne de Nwakaeme alması gereken sorumlulukları bu süre içerisinde almadı. Almadıkları gibi savunmaya yardım noktasında da eksik kaldılar.
Bir taraftan yıldız oyuncuların formsuzluğu bir taraftan Hamsik'in eksikliği ve sakat ve cezalıların çok olduğu haftada üç yerli kuralındaki zorunluluk Trabzonspor için işlerin pek de istenildiği gibi gitmediği zaman dilimini aynı haftaya toplamış gibiydi.
Yine de karşılaşmanın ikinci yarısının özellikle ilk 15 dakikasındaki değişiklikler sonrası Trabzonspor maçı çevirebilecek hatta öne geçecek fırsatları dahi yakaladı. Trabzonspor'un bu dakikalarda maçı hızlandırma denemeleri, sahada kendisinden başka hiçbir unsurun futbol oynamaya ve oynatmaya niyeti olmamasına takıldı.
Oyuna adeta ilahi bir müdahale oldu, Trabzonspor'un oyunda kalma arzusu, rakibe karşı direnci, verdiği mücadele adeta büyülü bir şekilde netice verdi.
Önce Bakasetas'ın Fatih Sultan Mehmed'in Şahi toplarından çıkan gülleler gibi Galata surlarını sarstığına şahit olduk. Baka böylelikle eleştirilere cevap verdi ve nihayet rahatladı.
Ardından Visca'nın armağanı olan golü geldi.
Bu gol gerçekten oyuna tutkuyla bağlanan herkesin sevindiği bir gol oldu diye düşünüyorum, Galatasaraylıların bile. Trabzonspor'un kötü başladığı bir maçı böylesine müthiş bir romansla çevirişine şahit olmak futbolseverler için ne kadar mutluluk vericiyse, Galatasaray'ın sertliğine ve sadece saha içi değil top toplayıcıların da dahil olduğu bir zaman geçirme çabasına şahit olmak da Türk futbolu adına üzücüydü.