Heybeye bak!

Maça, "Ben bu maçı kazanmak istiyorum" diyen bir kadro ve oyunla başladı Trabzonspor.
Ve bunu sadece oyuncu kalitesiyle değil ilk dakikadan itibaren özellikle orta sahadaki dinamik futbolla da gösterdi. Ancak, ilk 15 dakikadaki yüzde 71'e 29'luk topla oynama üstünlüğü Trabzonspor'un oyun anlayışı olduğu kadar, Roma'nın rakibi yorma ve topu rakibe bırakma taktiğinden de kaynaklanıyordu biraz.
Tıpkı ilk maçta olduğu gibi; ilk 20 dakika top hep bordo-mavili takımdaydı, İtalyan temsilcisi yine bir anlık baskı kurdu, orta saha ile savunma arasındaki bütünlüğün kopmasından da yararlandı, yine basit bir takım savunma hatasını sonuca dönüştürdü ve öne geçti.
Top rakipteyken Bakasetas'ı en uca gönderip iki forvetli sisteme dönen Avcı, orta sahayı da maç içerisinde 3'lüden 4'lüye çekerek oyunu rakip alana yıkmaya çalışsa da istediği verimi alamadı.

***

İlk maçtaki hatalardan iyi ders çıkaran Mourinho, ne bir orta kesilmesine izin verdirdi ne de Nwakaeme ve Gervinho gibi teknik oyunculara boş alan bıraktı. İkinci yarıdaki Gervinho-A.Ömür değişikliği sonrası oyun hareketlenince Trabzonspor maçtaki ilk net pozisyonunu da yakaladı ama golle sonuçlandıramadı. Sonra temsilcimiz gole daha çok yaklaştı, ama Patricio kalesinde devleşti. Ardından yine oyunu sahasında kabullenen Roma, ezberlenen taktiğini tekrarladı, seri paslar ve hızlı hücumla ikinci golü buldu. Maç öncesi, "Maçı çok ciddiye alıyorum, ilk maçta bir oyuncuya özel anlamadım ama bu kez alacağım" diyerek psikolojik savaş başlatan Mourinho, bu savaşı üstün getirdi.
Bu maçı şampiyonluk mücadelesi verilecek ligin kalan haftaları öncesi iyi bir test olarak görmek zorunda olan Trabzon, alacağı önemli derslerle iyi başladığı ligde çok daha büyük işler başaracaktır.