Çok şey mi istiyoruz!

Futbol izlemek istiyoruz. Oynayanın kazandığı bazen de oynayanın değil de şans yanında olanın kazandığı bir futbol. Ama olmuyor, Türkiye'de hakemlerin bu kadar kötü olduğu, bu kadar taraflı kararlar verdiği bir ortamda olmuyor maalesef. Beşiktaş'ın sahaya çıktığı kadroya baktığınızda, 3 puanı isteyen ofansif yönden güçlü bir kadro görüyoruz.
Hatta Trabzonspor'un özellikle savunma zaaflarını iyi çözmüş ve buraların üzerine ısrarla giden bir Beşiktaş. Karşılaşmanın hemen başında kenar organizasyonundan gelen golde işte bu zaafların iyi değerlendirilmesiyle ortaya çıkmış bir pozisyondan geldi. İkinci gol ise Quaresma'nın aldığı penaltıyla geldi.
Penaltıyı konuşmayacağım ama tek soracağım acaba hakem bu penaltıyı Trabzonspor'a verebilir miydi? Veremedi...
Maç içerisinde iki pozisyondaki ikinci yarıda Atiba'nın N'Doye'ye yaptığı çok net olmak üzere penaltıları görmezden geldi.
Bu dakikadan sonra oyunda kontrolünü tamamen yitiren Mete Kalkavan, bu kez de Quaresma'nın Yusuf'a yaptığı çok sert faulde kırmızı yerine sarı kartını tercih etti.
Evet, her insan hata yapabilir ancak bazen hatalar hata olmaktan çıkıyor ve maçın sonucunu belirliyorsun işte.
Maça gelecek olursak, Trabzonspor ilk kez geriye düştüğü bir maçta bu denli istekli, bu denli sonuca gitmeye çalışan bir futbol oynadı. Özellikle ikinci yarıda Beşiktaş'ın ani gelişen ataklarının dışında topun kontrolünün Trabzonspor'da olduğunu söylesek yanılmayız. Sonuç olarak üç puan gelmese de Trabzonspor bu futboluyla hem taraftarlarının gönlünü kazandı, hem de ilerleyen haftalar için daha umut verdi. Tabi ki yine hakemler sahneye çıkmazsa!