Yanlış anlamışlar!
Belki de bu maçın kaderi daha ilk dakikalarda, Tayfur altı pasta bom boş kaldığı anda çizildi… Tayfur, ortalama bir kafa vuruşuyla topu uzak köşeye gönderebilse bu maçın farklı bir hikayesi de olabilirdi… Olmadı...
Topla daha çok oynayan, öne kalabalık çıkan Beşiktaş orta sahada basit top kayıpları yaşadı.
Bunlardan biri ceza sahasının sol çaprazında Umut Nayır'a geldi ve bu oyuncunun sert şutu, maça ısınamamış olan Mert'in bakışları arasında ağlara gitti.
H H H
Pendikspor kaleye gelmeden gol attı vesselam.
Golden sonra Beşiktaş özellikle, Semih'le sol kanattan bindirirken Gedson da göbekten yaptığı çıkışlarla takımı öne itmeye çalıştı.
Tayfur, Onur ve Umut'un ön tarafa destek vermek yerine saçbaş yolduran işler yapmaları Kartal'ın harcadığı enerjinin tabelaya yansımasını önlüyordu.
Günün kötülerinden Tosun Paşa da hiçbir varlık gösteremedi...
Santos ikinci yarıya Demir Ege- Ghezzal değişikliğiyle başladı ardından da Rebic ve Muleka'yı sahaya attı.
Beraberlik için hırsla ama kontrolsüzce yüklenen Kartal, arkada da büyük açıklar verdi.
H H H
Bunu iyi değerlendiren Pendikspor, kontratak futboluna yatkın iki golcüsü Halil ve Thiam'la beş dakikada farkı 3'e çıkarıp maçı kotardı. Ardından da dördüncü gol geldi.
İşin ilginç yanı Pendikspor'un maç boyu bulduğu pozisyonların sayısı da sadece 4'tü! Özetle -Beşiktaş dün, sıradan bir deplasmanda, büyük takıma yakışmayacak kadar kolay dağıldı...
Santos, "Kimse sahamızda bizden daha çok koşamaz, daha çok savaşamaz" derken aslında muhtemelen iç-dış tüm sahaları kast etmişti ama sanırım futbolcular bunu yanlış anladılar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.