Bir avuç dolar için
Bir yılı daha tarihin derinliklerine uğurlamaya hazırlanırken meşin yuvarlağın etrafında yaşananlar yine tüm dünyaya parmak ısırttır ve ancak "Bizim futbolumuzda olur" dedirtti. Sahada yaptıkları bin tane rezaletin yanı sıra silahla hastane basmalarına, Ay Yıldızlı forma altında gazeteci dövmelerine, kumar iddialarına, prim kavgalarına rağmen başımıza taç ettiğimiz bazı futbolcu ve teknik adamların "bir avuç dolar" için neler yaptıklarını gördük... Pardon bir avuç dedim, bir bavul olacaktı! O günleri hatırlıyorum, büyük üstat (!) Ertuğrul Özkök, Fatih Terim Cumhurbaşkanı olmalı falan yazıyordu. Arda, Selçuk, Emre ve diğerleri için yazılanlara ise yerimiz yetmez. Allah işte... Kula bela gelmez Hak yazmayınca, Hak bela yazmaz kul azmayınca. Az kalınca da, çok olunca da azmayacaksın... Kanaatkar olacaksın...
Neden bu olayı hatırlattım, aslında futbolumuzda yaşadığımız her olayın temelinde benzer nedenler var da ondan. Ne kanunumuz eksik, ne talimatlarımız... Ne futbolcularımız yetersiz, ne hakemlerimiz, ne de federasyonlarımız tecrübesiz.. Bizim futbolumuzda eksik olan etik değerler, ahlaki bir bakış açısı, özetle Allah korkusu, kul utanması... Bunlar eksik olduğu için Mehmet Büyükekşi bugün hala görevde duruyor. Kendisini seçenler onu artık istemiyormuş umurunda değil... Dünyada ilk kez hakemler "Bu Başkan'ı istemiyoruz" diye açıklamalar yapmış ve bir çok skandalı detaylıca kamuoyuna duyurmuşlar, ne gam... Tribünler her maçta Büyükekşi aleyhine bağırıp isyan ediyor, çok da tın... 40 yıllık meslek hayatımda Beşiktaş ve Milli Takım'ı takip ettiğim için her TFF dönemini çok iyi bilirim. Her Başkan'ın döneminde de futbol kamuoyunu rahatsız eden bir şeyler yaşanmıştır.
Ancak ben hayatımda, bu kadar kör gözün parmağına işler yapan, bu kadar net bir takımdan yana tavır alan ve bu kadar net olarak bazı takımları karşısına alıp ona göre tayinler yapan, dolayısıyla hakemlere de sinyaller gönderen bir TFF görmedim, duymadım, bilmiyorum. Yanlış anlamayın üç maymunu oynayanlardan değilim, bilakis, üç gerçeği söylüyorum...
Beşiktaş'a gelince Halil Umut Meler'i üst üste atayan,... Masaya vura vura "kimse benden hakem isteyemez" diye naralar atan. Dünyanın en özel yerindeki İnönü'yü 2034 için aday göstermeyip "Hulufe dağıtmıyoruz" diyen... Buna karşılık "Ligi bitirmeyiz" diyen Erden Timur'un iki gün sonra koluna girip, tüm futbol camiasına acı bir mesaj veren. Dursun Özbek'in, hakemlerden rahatsız olduğunu belirtmesinden sonra "Bakıp düzelteceğiz" mealinde açıklamalar yapan. Sonraki tayinleriyle de bakıp düzelttiğini net olarak ortaya koyan... Fenerbahçe maçlarına her zaman en tartışmalı hakemleri atayıp, MHK Başkanı İbanoğlu ile koca Fenerbahçe Başkanı'nın davalık olması gibi bir garipliği seyreden... Trabzonspor'un canı yandığında dikkate bile almayan. Çok canı yandığında ise "Tamam bir daha Mete maç yönetmeyecek" diye söz verip ondan sonra Mete Kalkavan'a maç veren... Say say bitmiyor arkadaşlar. Say say bitmiyor... Peki yetmedi mi arkadaşlar. Yetmedi mi!? Ayıp... Günah.. Yazık..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.