Uyardık, anlatamadık!
Beşiktaş'ta Şenol Güneş bir yandan bu sezon için ulaşabileceği en iyi hedefe ulaşmak iç in çaba harcarken diğer yandan da yeni sezonun planlamasını yapma derdinde. Bu kadar mı, hayır! Hoca aynı zamanda Beşiktaş üzerine yapılan algılarla da mücadele etmeye çalışıyor. Peki neden!? Çünkü Başkan Ahmet Nur Çebi deprem felaketinin en zor günlerinde "Gaziantep ve Hatay'ın tüm maçlarından rakipler üçer puan almalı" diyerek arı kovanına çomak soktu. Başkan'ın tezi hakkaniyet anlamında doğru olsa da zamanlaması inanılmaz yanlıştı. Sonra başladı algı oyunları. Camia da Başkan'a net destek vermedi çünkü Beşiktaş Lig, Kupa, Avrupa mecralarındaki hedeflerinden çok uzaklaştığı için herkes öfkeliydi, hala da öfkeli. İşin kötüsü bu saatten bir çözüm bulmak kolay değil. Zamanında böyle bir imkan vardı ama o günlerde de biz derdimizi anlatamadık!
Temmuz ayıydı, Başkan Çebi ile bir yemek yedik. O yemekte lafı hiç dolandırmadan, "Valerien İsmael bir maceraperest, kaos futbolu oynatıyor. Beşiktaş bu oyunla özellikle iç sahada maç kazanamaz. Yol yakınken İsmael'i gönder, mümkünse Şenol hocayı getir" dedim. Sohbet bu kadar netti! Sakalımız da olduğu halde 40 yıllık tecrübeyle söylediklerimiz dikkate alınmadı ve Beşiktaş bana göre sezonu daha o gün kaybetti. İşin beni yaralayan tarafı şu ki, ben bu uyarılarımın dikkate alınmaması durumunu ilk kez yaşamıyorum. Yine zamanında Fikret Orman'a, "Kenarda 6 milyon Euro var ve bunu Mitroviç'e vermek intihar olur, bunu yapma Başkan, Eto'o'yu al" diye birkaç kez net şekilde fikrimi söyleyip naçizane uyarımı yapmıştım. Sonuçta Mitroviç alındı ve Beşiktaş sonraki yıllarda hep santrafor aramak zorunda kaldı. Yani.. Yanisi şu Başkanlar, gerçekleri değil işlerine gelenleri dinledikleri müddetçe sıkıntıları bitmez, başarı da hayal olur. Tecrübeyle sabittir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.