Koş yoksa düşersin!
Beşiktaş'ın, iç saha maçlarında taraftarın müthiş desteğini de alarak maçın ilk bölümünde yaptığı amansız baskıyı ve Fenerbahçe'nin rakip fark etmeksizin oynadığı iştahlı oyunu düşününce bizi muhteşem bir derbinin beklediğini söylemeliyim.
Savunma üstünlüğü yok
Valerien İsmael bu maçın kendisi açısından da özel bir öneme sahip olduğunun farkında, ona göre motive edecektir oyuncularını. Jesus her maçı ayrı bir kadroyla oynasa da belli bir oyun ritmini tutturmuş durumda. İki takımın savunmalarını düşününce arada pek fark olmadığı aşikar, kalecilerin form durumları için de aynı şeyi söylemek mümkün.
Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta ön taraftaki her oyuncu gol atmayı başarabiliyor. Beşiktaş'ta, Weghorst, Redmond, Muleka, Dele Alli, Gedson, Josef de Souza, Salih Uçan, hepsi çerçeveyi bulup gol yapabilecek oyuncular. Masuaku ve Roiser'in de gole katkı yapmaları her zaman mümkün. Fenerbahçe'de Valencia en çok gol atan oyuncu ama onun dışında da İrfan Can, Jashou King, Serdar Dursun, Emre Mor, Arda Güler, iki Henrique de geride kalan haftalarda fileleri havalandırmayı başardılar.
Hakem izin verirse!
Son yılların en bol pozisyonlu, belki de en gollü derbisini izleyebiliriz. Elbette bu noktada maçın hakeminin kim olacağı da büyük önem taşıyor. Gereksiz düdüklerle oyunu kesmeyen ve her iki takımın da tempo yapmasına izin veren bir hakem olursa bu derbi tadından yenmez.
Koş yoksa düşersin!
İsmael ve Jesus; her ikisi de beklemeyi sevmiyorlar. Temel felsefeleri benzer; koş yoksa düşersin! Amaçları ilk dakikadan itibaren maçın kontrolünü ele geçirmek ve mümkünse skor bulup özgüven elbisesini giymek. Yani bu derbide kimse, kimseyi beklemez gibi geliyor bana. Bekleyen takım hayal eden, hayal kırıklığı yaşar.
Weghorst & King yıpratır
İlk düdük çaldığı andan itibaren Beşiktaş, kanatlardan bindirir, Weghorst rakip savunmanın göbeğinde gedik açar, arkadan gelen Salih, Josef de Souza, Gedson, Dele Alli (Hangisi oynarsa) çok rahat şut pozisyonları bulabilirler. Buna karşılık Fenerbahçe daha çok pas yaparak rakip kale önüne gelir ve o bölgede çabuk oynayarak Beşiktaş savunmasını hataya zorlar. Emre Mor, King bu anlamda siyah-beyazlı oyuncuları en çok sorun çıkaracak isimler olabilirler. Adı üzerinde derbi bu, şeytanın bile aklına gelmeyecek şeyler olabilir ya da maç öncesi gündeme almadığımız her hangi bir ya da birkaç isim çıkıp gecenin kahramanı olabilirler. Bu da mümkün. Bunca yıllık tecrübem; derbilerde ev sahibi takımların daha şanslı olduğunu söylüyor. Bu anlamda Beşiktaş bir adım önde diye düşünüyorum.
Tempoyu koruyan kazanır
Böyle bir maçta kimse bir gol atıp, kaçamaz ya da üzerine yatamaz. Atan bir daha atmalı, rakibin gardını düşürene kadar da temposunu korumalı. Maç içinde skor olarak öne geçen kazanır diyemem bu derbi için. Kimin enerjisi yüksek olur ve öne geçtiğinde aktif dinlenmeyi yapıp ardından tekrar tempo yükseltebilirse kazanan o takım olacaktır. Hakem ve VAR'ın görevlerini iyi yaptığı, tabelada yazacak skoru oyuncuların belirlediği bir maç olmasını umuyorum. Hak eden kazansın...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.