Bir hoca, bir golcü!

Ne maçtı ama!.. Beşiktaş'ın iyi bir hocası ve iyi bir de golcüsü olsa skor olarak da tarihi bir maç izleyebilirdik… Ne yazık ki bu dediklerim yok!
Batshuayi ve Larin… Pas atamıyorlar, gol atamıyorlar, şut atamıyorlar, koşamıyorlar… Hepsini geçtim burunlarının dibinden topa yükselip gol atan stoperi seyrediyorlar! Ve Önder hoca bu iki büyük arıza dururken Ghezzal'ı çıkarmaya çalışıyor! Pes!
Önder Karaveli iyi Beşiktaşlı, çok iyi insan, mütevazı v.s ama asla iyi bir hoca değil. Olma şansı da yok. Üst yapıda olmaz!

***

Neyse dönelim müthiş mücadeleye. İkili mücadeleler kıran kırana, bir bakıyorsunuz Balotelli ve Yunus'la Adana Demirspor yükleniyor bir bakıyorsunuz Beşiktaş fırtına gibi rakip kaleye ulaşıp gol pozisyonu buluyor.
Takır takır çarpışmalar, kurallar içinde itmeler, kakmalar, şutlar, ortalar, ne ararsan var. Böyle bir ilk yarının tek golle sonuçlanması zordu ama öyle oldu ve Alex Teixeira'nın golüyle Beşiktaş devreyi önde kapattı.
İkinci yarıda, genç savunmacıları Rıdvan ve Kerem sakatlanınca Kartal'ın temposu düştü ve ikinci yarıda oyunun hakimi evsahibi takım oldu.
Montella, iyi oyunu golle süslemek adına bir çok hamle yaparken Önder hoca mecbur kalmadıkça kılını kıpırdatmadı. Hatta "beni değiştirin" işareti yapan Rıdvan'ı bile görmezden gelip çocuğu çıldırttı!
Batshuayi, Alex ve Larin dökülüyor, savunmanın çıkardığı top duvardan dönmüş gibi geri geliyor… Öndeki üçlü çıkar 4-4-1-1'e dönülür ve en öne de Güven konulur… Aklın yolu bu ama nerdee!?
Bu şartlarda Beşiktaş kazansa mucize olurdu, beraberlik ise iyi sonuç olarak değerlendirilmelidir.