Macaristan tornistan!
Kaan Ayhan, Çağlar Söyüncü, Merih Demiral, Mert Müldür, Umut Meraş; Uğurcan'ı da eklersek takımın yarıdan fazlası savunmacı! Hal böyle olunca belki kaybetmezsin ama kazanamazsın da... Emre Kılınç, Mert Hakan Yandaş, Hakan Çalhanoğlu, Ahmet Kutucu, Burak Yılmaz, ön tarafta çok şey beklediklerimizdi... İlk yarıda bu gruptan biraz MHY ayakta kaldı. Önde top tutamadık diyeceğim ama zaten öne pek gidemedik ki nasıl top tutalım...
Altı kişiyle yaslanıp rakibi üzerinize davet ederseniz ve rakibinizde de Nagy gibi iki yönlü ön libero, Holender ve Sallai gibi etkili kanat oyuncuları, Szalai gibi stoperleri baskılayan tecrübeli ve sağlam bir santrafor varsa sahanızdan çıkmakta bile zorlanabilirsiniz. Nitekim yaşanan budur. Şenol hoca rakipten korkmuş, bu net. Sadece savunmayı düşünmüş ön tarafı denemelere ayırmıştı... Savunma ağırlıklı tercihlerimizden dolayı aşırı geriye yaslanmamız Macarlar'ı üç kez golle burun buruna getirdi. O pozisyonlarda Uğurcan'ın müthiş kurtarışları bizi son dakikalara kadar oyunda tuttu. Şenol hoca Sivasspor forması giyerken ilk 11'de düşünmediği MHY ve Emre Kılınç'ı sanırım "yeni takımlarından" dolayı sahaya sürdü, ya da "yeni normalde" görmek istedi diyelim...
Bildiğimiz Şenol Güneş sistemi yoktu sahada, kötü oynadık, ve muhteşem bir frikik golüne teslim olduk. Ümit bağladığımız gençler şu ya da bu nedenle sıradanlaşırken Avrupa futbolunun yeni yıldız adayı Szoboszlai muhteşem bir golle rakibimiz adına geceyi gündüze çevirdi. Sanırım Şenol Güneş, ilk fırsatta eski kadroya dönecektir...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.