Sistemin püf noktaları!
Beşiktaş savunmasında ağır çekim ve amaçsız paslaşmalar yaptığında, tribündeki seyirci futboldan soğuyor. Abdullah Avcı'nın asıl amacı, bu paslaşmalar sırasında rakibin verdiği boşluklara oynamak ve o bölgelerden gol aramak. Ancak defanstaki bazı oyuncuların, ki bunların başında Vida geliyor, özgüvensiz tavırları ve topu tekrar tekrar yanındakine vermesi sistemi bozuyor. Savunmadaki hazırlık pasları iki şekilde işe yarar; birincisi çok çabuk oynayıp rakibi şaşırtmak, ikincisi çabukluktan taviz düşünerek oynamak ve kaliteli pas atmak. Hem ağır çekim, hem kalitesiz paslaşma yaparsanız işin tadı kaçar. Bratislava maçının ilk yarısında olan buydu… İkinci yarıda ise pasların hem kalitesi arttı, hem de çabuk oynayan bir takım vardı sahada. Kayserispor ya da bir başka rakip hiç fark etmez. Beşiktaş'ın hangi sonucu alacağını kendi oyunu belirliyor ve bu önemli bir şey. Kartal, vites yükseltip, çabuk ya da kaliteli paslarla öne çıkarsa hem kolay gol buluyor, hem de rakibin direncini kırmakta zorlanmıyor. Yarın olması gereken de bu. Aksi halde, ağır aksak ve kalitesiz paslaşmalar en zayıf rakibin dahi direncini arttırır ve beklenen gol gecikir, geciktikçe de takımın özgüveni azalır. İşin püf noktası, defans oyuncuları top dolaştırırken, Adem ve Atiba'nın çok geriye gelmek yerine, iyi pas alabilecekleri bölgelere kaçmalarıdır. Kanat oyuncularının da markajdan kurtulup savunmayı uzun top oynamayı teşvik etmeleri gerekiyor. Öndeki kanat oyuncuları markajda kalıyorsa arkadan gelen kanat bekleri, doğru koşular yaparak savunmadaki oyuncuları öne oynamaya zorlamalılar. Yarınki maçta, taraftarın da büyük desteğiyle, öne oynayan, çabuk paslaşan ve kanatları iyi kullanan bir Beşiktaş izleyeceğimize inanıyorum. Böyle bir Beşiktaş maçı kazanır ve yoluna devam eder…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.