Kartal’dan utanın!
Kartal'dan utanın derken, amblemdeki Kartal'dan bahsetmiyorum.
20 yaşındaki genç Kartal'dan bahsediyorum...
Bir Avrupa maçında oyuna girdi, neyi varsa ortaya koydu. Yeri geldi yakınındaki arkadaşıyla al-ver yaptı, yeri geldi, sol-sağ kanatlara uzun toplar attı.
Yuh! Olsun bunu bile yapamayanlara... Oğuzhan'a...
Necip'e... Ljajic'e... Ayağına gelen topu tutamayan Güven'e...
Yuh olsun...
Kendi sahanızda pas yaparken boyun fıtığı olacaksınız, insan bir kez olsun kafasını kaldırır, sol-sağ kanattaki arkadaşına pas atar ya da atmayı dener. Hakikatten yuh olsun!
Pas atmaya korkuyorsunuz; ya atamazsam! O zaman Beşiktaş'ta ne işin var!. Çalım atamıyorsunuz, pas veremiyorsunuz, şut atamıyorsunuz, penaltı atamıyorsunuz siz ne iş yaparsınız be arkadaş!?
H H H
Yazıklar olsun hepinize. En başta da sana Abdullah hoca... Nasıl bir hayalperestliktir bu inanılır gibi değil...
Sekiz saniyenin altında topu geri kazanma, şu kadar topla oynama vs, tüm bu zırvalıklardan yorulmadın, ama bizi bıktırdın.
Burası Beşiktaş, Başakşehir değil...
Derbiyi kaybedince zaten gideceksin, bence şimdi git... Konu paraysa otur Başkan Çebi'yle bir orta yol bul ve Beşiktaş'ı bırak. Bu takım sahaya hocasız çıksa, en azından bazı oyuncular önceki sezonlarda yaptıklarını hatırlayıp bir farklılık ortaya koyabilirler.
Sen takımın kimyasını bozdun, oyuncular kafalarını senin safsatalarınla doldurunca bildiklerini de unuttular.
Beşiktaş'ı küme düşürmeden git hocam. LÜTFEN!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.