Bayram hediyesi Aboubakar

Ramazan geldi geçti, ne mutlu layıkıyla değerlendirebilenlere.
Asıl bayram onlara. Tüm İslam Alemi'nin ve milletimizin mübarek Ramazan bayramı kutlu ve mutlu olsun. Nice bayramlara, sağlık ve mutlulukla ulaşmak dileğiyle.
Şimdi gelelim futbolseverlerin en sevdiği bölüme; bayılırlar transfer haberlerine… O zaman bildiğimiz kadarıyla en doğrularını aktarmak bizden. Önce Aboubakar'la başlayalım.
Dedikodu çok, kafa karıştıran ona keza, peki ya gerçekler; işte Aboubakar olayın su katılmamış saf gerçeği:
Beşiktaş Aboubakar'dan daha uygun şartlarda ve o ayarda bir forvet bulamayacağının net farkında. O nedenle yönetim oyuncuyu tutma konusunda kararlı.
Peki durum ne, görüşmeler ne alemde? Beşiktaş 3,5 milyon euro veriyor, karşı taraf 7 milyon euro'dan kapıyı açıyor.
Yani 10 milyon euro muhabbeti çok aşağılara düşmüş durumda. Beşiktaş biraz çıkar, Aboubakar cephesi biraz iner 5-5,5 milyon euroya bu iş biter.
Yani, yanisi şu sevgili Beşiktaşlılar; o Abuş yeni sezonda da bu şanlı formayı giyecek. Buna inanabilirsiniz?
Pekiiiiii; Beşiktaş Aboubakar'a mecbur mu? Hayır, kesinlikle değil. Alternatif arayışları da bir yandan sürüyor ama bunların hepsi kayıkçı kavgası, Porto nasıl, "Başka talipleri de var, Fenerbahçe'de istiyor!" masalıyla blöf yapıyorsa Beşiktaş da, "Bize gelmek isteyen çok sayıda Aboubakar var" mesajı veriyor.
En nihayetinde kartlar açılır ve bu iş biter.

Pepe'ye 9 milyon euro
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın talip olduğu sıradan oyuncuları dünya yıldızı gibi sunmayı alışkanlık haline getiren bizim bir kısım medya, Beşiktaş'ın talip olduğu dünya yıldızlarını nasıl karalayacağını bilemiyor.
Beşiktaş'ın zorladığı Vida, sıkışınca Kartal bir başka dünya markasına Pepe'ye yöneldi ve kıskananlar da çatlamaya başladı; vay efendim yaşlı, yok efendim hırçın!
Üstelik bunu söyleyenler Luganolar'ı, Melolar'ı gece gündüz savunanlar. Tövbe tövbe..
Her neyse rakamlara geçelim, Pepe 2 milyon imza parası istiyor, 3.5 milyon euro da yıllık. Beşiktaş iki yıllık anlaşma yapacak ve toplam da 9 milyon euro verecek. Dolayısıyla Pepe'nin istediği yıllık 5 milyon euro'luk ücret, 500 bin eksiği ile gerçekleşmiş olacak.
Yani bu büyük transferin bitmesi an meselesi.

Vida 'sarı' ışıkta!
Gelelim en çok merak edilen ikinci transfere; Vida bitti, iki güne KAP olur dedik, olmadı peki neden?
Birincisi Vida olayı henüz kapanmadı, sadece Beşiktaş yeşil ışığı kapatıp 'Sarı' ışık yaktı. Yani Vida beklemede.
Vida'nın en büyük şansı Şenol hocanın çok istemesi, sanırım Hırvat oyuncu da bunun farkında ve bu durumu kullanmak istiyor.
Ancak yapabileceği fazla bir şey yok. Beşiktaş'ın eli çok güçlü.
Dolayısıyla, 5-6 milyon bonservis, bir o kadar da oyuncunun kendisine durumları yok bu hikayede.
Beşiktaş rahat ve özgüvenli duruyor… Şampiyonlar Ligi kartını iyi kullanıyor ve sabırla beklerken başka alternatifleri de sağlam şekilde kovalıyor.
Rakamlar Kartal'ın istediği seviyeye gelirse Vida da Beşiktaş'a gelir. Yeni sezonda göbek; Vida-Pepe olursa hiç ama hiç şaşırmayın!

Talisca müjdesi
Talisca'nın talipleri çoğalınca bir yandan Benfica'nın iştahı kabarırken diğer yandan Beşiktaş hafif yolu panikledi.
Oysa, ikinci yıl için kiralama opsiyonu kullanılmıştı ve bu saatten sonra başka bir kulübe gitmesi kolay değildi.
Zaten Beşiktaş'ı kurtaran, Talisca'yı 'yuvada' bırakan da o opsiyonun kullanılması oldu.
Opsiyon kullanılmadan önce 2 milyon euro verip Beşiktaş'ı saf dışı bırakma şansı olan Benfica şimdi aynı şansa sahip değil.
Deyim yerindeyse opsiyondan sonra Beşiktaş da (bir yıl süresince) Benfica kadar söz sahibi Talisca konusunda.
Yani ManU ile bir görüşme yapılacaksa masanın bir tarafında da Beşiktaş oturacaktı.
Bu durum Benfica'nın hesaplarını bozdu, çünkü kar-zarar hesabı bir ay öncesiyle kesinlikle aynı değildi. Dolayısıyla Talisca kaldı. Bu hikaye mutlu bitti. Net!..

Çöl sıcaklarında kamp
Beşiktaş geçen sezon başı kampında iyi çalışmadı ve bunun sonuçlarını lig boyunca gördük.
Şimdi aynı hata tekrarlanıyor.
İstanbul-Çin-Avrupa derken yine sezon başı kampı kaotik bir ortamda yaşanacak.
İstanbul, meteorolojiye göre bildiğin çöl sıcakları altında geçecek, Çin ona keza… Avrupa kampı ise maç ağırlıklı.
Bu şartlarda sezon başı yüklemeleri hangi seviyede olacak, Oğuzhan, Tolgay, Talisca gibi fizik güçleri sınırlı oyuncular yeni sezona ne derece hazır olabilecekler merak ediyorum.
20 yıldır kamplar Alp Dağları'nda yapılır.
Ya 20 yıl boyunca yanlış yapıldı, ya da son iki sezondur büyük bir yanlış yapılıyor.
Sizce hangisi!?