Mahşerin 5 atlısı
Beşiktaş dostu sevindiren, rakipleri kıskandıran usta ayaklara sahip.
Talisca, Quaresma, Babel, Oğuzhan, Atiba mahşerin 5 atlısı gibi.
Top ayaklarında olduğu zaman bu beşli arasında nefes almak zor. Peki top rakibe geçtiğinde bu beşlinin karşılaması nasıl, derseniz o konuda biraz sıkıntı var.
Maçın ilk dakikasından itibaren müthiş bir pas trafiğiyle, yerine göre uzun ve ters toplarla oyunun yönünü çok çabuk değiştiren Beşiktaş rakibine top göstermedi.
Talisca'nın harika pasıyla Babel, Beşiktaş taraftarına "Ben de buradayım!" derken, golün ardından topu rakibe bırakan ve kontratak düzenine dönen bir Kartal izledik.
Nitekim ikinci gol de böyle bir kontratakla ve üç pasla geldi. Bu noktada altını çizmeliyiz ki, bu topu rakibe bırakma konusunda daha dikkatli olmalı Beşiktaş.
Bozma konusunda yetersik olan siyahbeyazlılar aktif dinlenmeyi ölü bölge paslaşmalarıyla yaparlarsa işleri daha kolaylaşır, çünkü topu rakibe bıraktıklarında kalelerinde pozisyon görebiliyorlar.
Topu rakibe bırakma durumu öyle abartıldı ki, yapmak değil bozmak üzerine kurulu Konyaspor bile top yapacak zaman ve alan buldu. Ozi yorulmuş, Talisca presi bırakmış, Babel ve Quaresma da refakatçi olarak rakibi takip eder durumdaydılar.
Tam bir Torres golü!
O dakikalarda Konyaspor'un direnci arttı ve doğal olarak umutlandılar. Gerçi Cenk'e yapılan net penaltıyı Özgür Yankaya vermiş olsa maçın kalan bölümü lay lay lom geçerdi ya neyse.
Penaltı demişken; Tosic'in pozisyonunda top dizinden sekiyor, eline çarpmıyor ama biz bunu ağır çekimde fark edebiliyoruz, hakem yanılıp penaltı verse itiraz etmezdim.
2. yarının başında maç o noktaya geldi.
Babel müthiş bindirdi ve Cenk'i gördü, Cenk kaleye sırtı dönükken müthiş bir çabuklukla dönüp, bizim Serkan Korkmaz'ın deyimiyle Torres golü attı.
Beşiktaş adına gecenin yıldızları tüm takımdı ama Babel, Q7, Cenk ve Adriano biraz daha öne çıktılar. Cenk'in iki şık golü tribündeki Demba Ba'yı ürkütmüş olabilir mi?
Ben olsam ürkerdim!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.