Darısı Napoli’ye
Beşiktaş'ın ön tarafında bir kargaşa hakimdi. 4-3-3'ün versiyonlarını sergileyen Kartal, kah 4-2-3-1 oynadı ve Cenk'le Talisca'yı kanatlarda kullandı, kah 4-1-3-2'yle çift santrforla gol aradı.
Aboubakar ve Tolgay çıkıp Quaresma ve Ömer girince Talisca arkadaki üçlünün ortasına geçti, sistem de bildiğin 4-3-3'e döndü.
Şunu söylemeliyim ki, kale ağzından o golü kaçırdıktan sonra Aboubakar'ı oyunda tutmak ve gol atıp moral bulması için beklemek daha iyi bir tercih olabilirdi.
Cenk çıksa kimse itiraz etmezdi sanırım.
Kayserispor kapanacaktı, kapandı da. Top yapmayı, organize hücum geliştirmeyi hiç düşünmediler. O nedenle maçın büyük bölümünde top Beşiktaşlı ayaklardaydı.
Necip ve Beck'in çalışkanlıkları takıma katkı yaparken, ağır çekim oynamaları da Beşiktaş'ın istediği baskıyı kurmasını önledi.
O nedenle özellikle ikinci yarıda yeterince gol pozisyonu bulamadı Kartal.
Tolgay yorulmuş, Talisca tekrar yerleştiği çizgide kaybolmuş ve iş bir anlamda duran toplara kalmıştı.
ADİL BİR SONUÇ OLDU
Ömer Şişmanoğlu'nun ön bölgeye getirdiği hareket beklenen baskıyı getirmese de golü getirdi.
Beck'in kötü vuruşu taca doğru giderken Ömer'in ayağına geldi ve Ömer de akıllı bir vuruşla golü yaptı. Cenk ve Aboubakar bunu maçın başından beri yapamamışlardı.
Hazır forvetlerden bahsederken Quaresma'ya da bir çift laf etmek lazım… İnanılmaz şahsi oynuyor, takım için oynamalı, çünkü bu hali hiç çekilmiyor.
Maçın hakemi Hüseyin Göçek, her iki takım lehine ve aleyhine çok çelişkili faul kararları verdi. İlk yarı biterken Mabiala'nın Necip'e yaptığı hareket direkt kırmızıydı gösteremedi...
Sonuç olarak beraberlik kuytusuna saklanmak isteyen Kayserispor değil, kazanmak için oynayan Beşiktaş kazandı. Adil bir sonuçtu. Darısı Napoli maçına…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.