Terim çözer
Hırvatistan maçı öncesi, milli davaya hizmet adına; "ortak akıl arama" amaçlı üç yazı yayımladım.
Üçünün de ana fikri şuydu; orta sahamız dikensiz gül bahçesi… Hırvatistan maçında dikensiz oynamanın bedelini ödedik vesselam… Şimdi önümüzde İspanya maçı var yine net ve iddialı cümleler kullanacağım.
Milli Takım, sistem olarak Barcelona, Beşiktaş ve bir çok önemli Avrupa takımı gibi, pas trafiği temelli oynuyor.
Bu sistemi iyi uygulayan takımlarda iki özellikten biri mutlaka vardır; ya çok koşan ön liberolar kullanırlar ya da yıldız oyuncuları bile normal mesafelerinin çok üzerinde koşarlar… Açık söyleyelim biz de ikisi de yok… Ne Beşiktaş gibi Atiba'mız var ne de Barcelona gibi gerektiğinde savunmaya gelip top alan Suarez, Messi, Neymar gibi yıldızlarımız.
O nedenle gördüğüm acı gerçekleri kendi adıma net olarak ifade ediyorum:
Arda kulübeye çekilmeli
1- Bu takımın bir tek Atiba'sı vardır, adı Mehmet Topal'dır.
2- Eğer Topal'ı savunmada oynatacaksak, orta beşlideki Arda, Selçuk, Ozan, Oğuzhan, Hakan'ı kendi standartlarının çok üzerinde koşturmanın bir yolunu bulmak zorundayız.
3- Hakan Çalhanoğlu ya ortada oynamalı ya kulübeye çekilmeli.
4- Milli gururumuz Arda bu formaya çok emek verdi, şu anda "kötü oynama hakkını (!) kullanıyor" hoş görelim ama kenarda oturtalım.
5- Yanında Topal olursa bambaşka bir Oğuzhan izleriz, önlerinde de Sosa gibi Çalhanoğlu varsa manzara tam değişir.
6- Hırvat maçının 2. yarısında yaptığımız gibi kanatlarda Volkan, Emre, Olcay gibi oyuncuları kullanmamız şart.
Terim'in bu gerçeklerin farkında olmaması ihtimali sıfır. Bence ilk maçta, bazı yıldızlara "Kendinizi gösterin"dedi, gösteremediklerini de gördü.
Şimdi radikal kararlar alacağından hiç şüphem yok.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.