GoLmez
Beşiktaş doğru onbirle oynadı, en az rakibi kadar koşarken temposuz diye eleştirdiğimiz Sosa bile tempo yaptı… Bu şartlarda kalite farkının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Nitekim olan da budur. İspanyol köken, çocukluktan beri haşır-neşir olduğunuz Alman disiplini; konumuz futbol ve gol ise harika bir kırma diyebiliriz… Gomez öyle bir şey… İlk golde iki yanında, iki rakip vardı ikisinden de etkilenmedi; işte golcü! Gökhan Töre'nin pasını orta alandan alıp götürmesi onun bir başka kalite göstergesiydi. Aynı pozisyonları harcayan Almeida'nın kulakları çınlasın! Gökhan Töre ilginç bir karakter… Bir bakıyorsunuz sahada dolaşıp can sıkıyor, bir bakıyorsunuz ele-avuca sığmayıp can yakıyor! Dün can yakan pozisyondaydı işler yaptı… Sosa ona keza. Haftalar sonra vites yükseltince kendisiyle birlikte çevrisini de oynattı.
Doğrular bir arada
Doğru kadro, doğru oyun demiştik, şimdi onu açalım. Şenol hoca Quaresma ve Töre'nin birlikte oynamayacağı gerçeğini kabul etti ve Q7'yi kulübeye çekti bu birinci doğrusuydu… Oğuzhan beklenen tempoyu yapamayınca zaman kaybetmeden orta alanı Necip'le takviye etti, ikinci doğrusu. Kerim ve Q7'yi kenarda oyuna sokması onları kazanmak adına önemliydi bu da üçüncü doğrusuydu hocanın. Beşiktaş daha farklı kazanabilirdi, iki pozisyon var ki içinde altı net (!) gollük enstantane saklı! Töre, Gomez, Tosic ve Quaresma bu iki pozisyonda birbirlerine karşı aşırı ikramcıydılar ve deyim yerindeyse abarttılar. Ne diyelim olur böyle vakalar… Her neyse, Beşiktaş tam gaz gidiyor ama hâlâ bazı eksikler var. Maç içinde çok iyi işler yaptıkları beşer dakikalık bölümlerin sayısını artırdıkları anda karşılarında durmak çok zorlaşır. Gidişat da o yönde; parolaları belli; Go, Go , Go!
Yolları açık ola.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.