Slaven Bilic'e veda!
- Turgay Demir Yazıları
- 23 Mayıs 2015, 00:19:54
Hem zorlu rakiplere karşı oyunu 25 metre civarında tutan harika bir sistemle oynadı, hem de sakatlık, ceza gibi zorunlu hallere beklemeden Kerim'i, Pektemek'i yerine göre Cenk'i kullandı… Taaki Brugge maçına kadar iyi gitti diyebiliriz, yine hatalar yaptı ama sonuçlar (derbiler hariç) iyi olunca göze batmadı.
İlk Brugge maçında Ersan'ı yedeğe çekip Necip'i stoper oynattı… Takım öne geçtikten sonra da bu yanlışında ısrar etti ve mağlubiyetle döndü İstanbul'a… Dedik artık ders almıştır aynı hatayı yapmaz birebir aynısını yine yaptı… Yine kaybetti.
Ondan sonra da dikiş tutmadı Beşiktaş… Demba Ba inanılmaz güçsüz kalmış, Olcay haftalardır bocalıyor, Gökhan Töre aynı şekilde ve de Sosa yürüyemiyor… Bu şartlarda akıllı rotasyonlarla takıma enerj takviyesi yapmak yerine seyretti. Sonra kalktı Eskişehir'de elinde iyi top kullanan kim varsa hepsini birden sahaya sürdü ve adına rotasyon dedi… Anlatmakla bitmez Biliç'in hataları… Tanıdığım en iyi, en karakterli insanlardan biri ama asla pragmatic bir teknik adam değil ve asla elindeki kadroyu verimli şekilde kullanamıyor… Şimdi gidiyor. Yolu açık ola… Yeni gelen kim olursa olsun biz ilk fırsatını bulduğumuzda, Beşiktaş ve Türk futbolunun gerçeklerini dilimiz döndüğünce kendisine anlatacağız, saygı duyup dinler ve bir kenara not mu alır, yoksa gülüp geçer mi o kendi bileceği iş.
Güle güle Biliç, yolun açık ola…
Hüseyin Göçek kumarı!
MHK Başkanı olsam yarınki derbiye atayacağım son hakem Hüseyin Göçek olurdu… Yazılı olmayan kuralları bilmediği için değil, Galatasaray formalı resmi olduğu için de değil; insanların kafalarındaki önyargı düğmelere basmamak için atamazdım. MHK atadı, hayırlısı olsun.
Galatasaraylı tedirgin; Göçek tarafsız olduğunu kanıtlamak için bizi yakabilir, diyorlar… Beşiktaşlı tedirgin; bu hakemle işimiz zor modundalar… Fenerbahçeliler ona keza… MHK bir kumar oynadı ve ağzıyla kuş tutsa kazanma şansları yok. Başlarına durduk yere iş aldılar işin özeti bu.
Yerli mi, yabancı mı?
Teknik adam arayan bir yönetici grubu ilkeleri, özellikleri bir yana bırakıp işin milliyet tarafına takıldığı anda doğruyu bulma şansı yok! Bu nedenle peşinen uyarıyorum; Beşiktaş yönetimi kimlikleri, milliyetleri bir yana bırakıp belli özellikleri aramalı yeni teknik direktöründe… Pragmatik ve önyargısız olmalı bu yeni teknik adam, özgüveni yüksek olmalı… Saha kenarında duruşuyla bile oyunculara, tribünlere güven vermeil.
Adının, milliyetinin hiç önemi yok. En azından bana göre bu böyle.
Derbiyi kim kazanır?
Galatasaray moralli, Beşiktaş değil… Hamza hoca takımının başında kalacak, Biliç gidecek… Tribün ve saha avantajı Cim Bom'da… Beşiktaş kazanırsa bir ezeli rakibi şampiyon olacak, kaybederse öteki… Şampiyonlar Ligi hesabı yapması bile mümkün değil, yani kendi göbeğini kesme şansı yok… Uzun sözün kısası; Beşiktaş penceresinden bakarsak formanın onuru dışında mücadele etmeyi gerektirecek pek bir şey yok gibi… Siyah-
Beyazlı oyuncular bu işi ne kadar onur meselesi yapar ya da ne kadar rahat davranırlar onu bilemem. Bildiğim bir şey var ki taraftarı çok kırdılar birderbi galibiyeti belki teselli olabilir.
Emre ve Yasin!
Son dönemden en beğendiğim iki futbolcu onlardı taa ki örf, adet ve fair play çizgisinden ayrılana kadar… Emre Çolak kendisini A2 takımından kurtaran Hamza hocasının elini öpeceğine, elinin tersiyle kenara itti! Ayıp etti, özür diledi tamam ama hiç yapmamalıydı. Herkes yapsa bir tek o yapmamalıydı. Net!
Gelelim Yasin'e… Övmekten yorulduk, o da her kelimemizi fazlasıyla hak etti; helal olsun… Lakin Sivas'ta rakipleriyle ve tribünlerle dalaşması ona hiç yakışmadı. İnşallah bir istisnadır bu tavırlar yoksa yine bir canavar yarattığımızı düşünmeye başlayacağım!
Küfürden ceza verilemez!
Emre Belözoğlu'nun ettiği küfürleri sessiz kalarak geçiştiren TFF'nin küfür nedeniyle verdiği tüm tribün kapatma ve para cezaları tartışmaya açık hale gelmiştir… Bir futbol ikliminde küfür, seyirci için cezayı gerektiriyorsa yönetici için de futbolcu için de gerektirmelidir… Bu kumaşın kıvırma payı yok! Emre'yi duymayan bundan sonraki küfürleri de duymasın.
Bursaspor destanı!
Kendi sahasında kaybettiği maçın ardından Bursaspor için Kupa'da finale kalmak zordan öteydi… Şenol Güneş ve öğrencileri bizim gibi düşünmemiş olacaklar ki inanılmaz olgun bir futbolla Fenerbahçe'yi devirdiler… Hem de ne devirmek… Vur, kır, parçala havasında değildi Bursa… Sanki hiç gole ihtiyacı yokmuşçasına rahat bir görüntü sergileyen Yeşil-Beyazlı takım ilk gol bulunca da aynı tavrını sürdürdü. Önce aşırı rahat davranıp sonra panikleyen ise F.Bahçe oldu. Bursa finali ve övgüyü hak etti.
KUPA ŞAKASI!
Fenerbahçe'nin gole ihtiyacı varken Hasan Ali Kaldırım oyuna giriyorsa bir tek açıklaması olabilir; İsmail Kartal hoca takım bir kişi eksik olduğu için iki isimli bir oyuncu alıp denge kurmak istemiş olabilir