Allahuekber!
Demba Ba gol atıp secde yaptıkça Beşiktaş tribünlerinden ilahiler yükseldi... Bu Demba Ba böyle oynasın tüm camia beş vakit namaza başlamazsa hiç bir şey bilmiyorum...
Ne kötü bir ilk yarıydı... Beşiktaş sahaya çıkmış ama öylesin... Koşan yok, herkes yürüyor... Rakibi küçümsemek mi dersiniz, derbideki Bülent Yıldırım skandallarının moral bozukluğu mu dersiniz o size kalmış ama ilk 45'teki Beşiktaş, Beşiktaş değildi...
Oğuzhan ağır çekim oynuyor, Gökhan Töre topu ayaklarına dolaştırıyor Olcay Şahan ortalarda yok.
İkinci yarıda biraz Gökhan kıpırdadı penaltı golü geldi...
Penaltı demişken, hata yapması hiç önemli değil, bir hakemin kimseyi kollamadan maç yönettiğini bilmek ve bu huzurla maç izlemek inanılmaz keyifli. Ligdeki eyyamcılar sayesinde hasret kaldığımız duyguları Beşiktaş'ın Avrupa maçlarında yaşıyoruz çok şükür.
İşte elin Rumen'i ilk penaltıyı es geçse de ikinci de gösterdi beyaz noktayı; gördüğünü çaldı, görmediğini çalmadı.
Darısı Asteras maçına
Beşiktaş öne geçtiği anda Pektemek de oyuna dahil oldu ve derken maçın şekli şemali değişti... İlk kontraatakta Gökhan'ın doğru zamanda doğru işler yapması, Demba Ba'nın usta işi vuruşu herkesi rahatlattı.
İkinci golden sonra kaybedecek bir şeyi olmayan Partizan da risk aldı. Beşiktaş'a ise rahat battı deyim yerindeyse.
Garip şekilde rolantiye aldılar oyunu ve gol yemeyi de başardılar! Uzun süredir oynamayan, maç boyu da bir tek top gelmeyen Cenk, 30 metreden gelen sıradan ilk vuruşta gafil avlandı.
Al sana ızdırap çemberi, tribünler yine çıktı diken üstüne!
Her neyse şu ya da bu şekilde bu maçın kazasız belasız atlatılması önemliydi.
Darısı Asteras maçının başına...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.