Türkiyemiz
- Turgay Demir Yazıları
- 10 Ekim 2014, 00:43:05, Güncelleme: 11 Ekim 2014, 02:10:07
Bugün Milli Takım, Çek Cumhuriyeti ile çok önemli bir maça çıkacak. O nedenle, gündemimizde olan ve milli formaya yakıştıramadığımız bazı şeyleri şimdilik kaydıyla görmezden gelip, çok ihtiyacımız olan galibiyet için moralmotivasyon odaklıyız.
Sakatlık Ay-Yıldızlı takımın en büyük problemi. Özellikle ön tarafta neredeyse tecrübeli isim kalmadı. Bu şartlarda Semih Şentürk düşünülebilir miydi diye aklımdan geçmiyor değil ama şimdi isimler üzerinden yürümenin de sırası değil.
Bu takım hepimizin ve hiç kimsenin Milli Takım'a küsmeye hakkı yok!
Bu zor zamanda her şekilde bir zafere ihtiyacımız olduğu tartışmasız bir gerçek. Tribünler dolmalı, maça giden herkes, her şart altında Milli Takım'ın arkasında durmalıdır. Unutmayalım sahadaki takım Türkiye ve başka Türkiyemiz yok.
BEŞiKTAŞ'I KEŞFETTİLER
Bizim topraklar futbol profesörü dolu ama hiç birini herhangi bir maçta görme şansınız yok! Genellikle viskileri ellerinde ekran başında olur kendileri. O nedenle de sahada ne olup bittiğini pek fark etmeden 50 yıllık klasik cümlelerle yorumlarlar her maçı.
Takın kafaya, sıkı bir takip yapın hepsini enselersiniz! Misal Beşiktaş Tottenham karşısında futbol resitali sununca "ekran başı ahalisinin" neredeyse tamamı "Hiç böyle bir şey beklemiyorduk" dediler, biz de "el insaf" dedik..
Günaydın Einstein'ler; Feyenoord, Arsenal, Chelsea, F.Bahçe maçlarını ayık kafayla izleseydinizTottenham karşısındaki futbola şaşırmazdınız.
Hadi maçları izlemiyorsunuz beni de mi okumuyorsunuz. Yahu maçtan bir gece önce A Spor'da anlattık; Beşiktaş pozisyon vermez, kazanır, kaybeder ama futbol olarak Tottenham'dan aşağı kesinlikle kalmaz, dedik.
Hiç duymadınız mı! "Duymadık!" dediğinizi duyar gibiyim. O zaman hak ediyorsunuz madara olmayı.
Aynen devam, bu kafa size çok yakışıyor.
KARTAL YÜREKLi SERDAR
Bilic, geçen sezonki Antalya ve Galatasaray maçlarındaki hataları sonrası gözden çıkardı Serdar Kurtuluş'u. Öyle bir gözden çıkarıştı ki bu; Beşiktaş'ın kalecileri hariç sağ bekte denenmeyen kalmadı...
Sol bek İsmail, orta sahadan bildiğimiz Necip, Atiba vs.. Sıradan bir yürek dayanamazdı bu ızdıraba, tüm özgüvenini kaybeder ve teslim olurdu. Serdar dayandı, pes etmedi ve şimdi aslanlar gibi oynuyor. Biraz özgüven kazansın, evvel Allah daha iyi olacak. Bekleyin görün.
BRAVO MELO
Melo'ya twitterdan ceza verilince "Kötü bir kapı açtılar, acaba futbolcuların çocukları eşleri benzer twitler yazınca ceza verebilecekler mi?" diye sormuştum. İşte Melo tam da bu kapıdan girdi eyyam mahallesine...
Bekir'in pozisyonu için Melo'nun eşi "Bu hareketi kocam yapsa futbolu bırakması istenirdi" yazmış...
Genel kanı eşinin değil Melo'nun yazdığı şeklinde. Ben de öyle düşünenlerdenim...
Eğer bu düşüncemizde haklıysak "Bravo Melo" diyorum. Çünkü öyle PFDK'ya böyle futbolcu yakışır.
BIRAKIN O DÜDÜKLERi
Ey hakemler yettiniz gari!..
Siz büyüklerin takdirini kazanıp iki maç fazla alacaksınız diye, 50 yıldır başta Fenerbahçe ve Galatasaray olmak üzere üç büyükleri koruyup, kolladınız.
Kollamayı bile abartıp, adeta fanus içinde yetiştirdiniz büyük bebişleri… Lehlerine en tartışmalı düdükleri rahatlıkla çaldınız, aleyhlerine en harbilerini çalmaya tırstınız… Yıllardır bu manzara tam da böyle, peki futbolumuz 50 yılda bir arpa boyu yol alabildi mi!?
Hayır!..
Başka sebepleri de var elbet ama futbolumuzda yaşanan çöküşün en sağlam nedenlerden biri de sizin adaletsiz düdüklerinizdir.
Ya adamca üfleyin ya da bırakın o düdükleri.
25 MiLYON FENERBAHÇELi!
Yaklaşık 30 senedir; 25 milyon Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı yalanıyla avutuyoruz kendimizi.
30 yıldır da ben uyandırmaya çalışıyorum niyeti uyanmak olanları. Şimdi yine görev zamanı; uyanın ey millet! 25 milyon Fenerbahçeli değil, 25 milyon futbol insanımız olsa göğe uçarız, insanları dolduracak stat bulmakta da zorluk çekeriz. Bizde çok şükür stat bol, seyirci yok...
Bir rüyayı gerçekleştirmenin ilk şartı uykudan uyanmaktır. Bırakın kendi yalanlarınıza kendiniz inanmayı, 5 milyon futbol insanımız var ve onları da küstürürsek (ki şikeydi, ırkçılıktı, silahlı kahramanlardı darken bir bölümünü küstürdük) ortada futbol-mutbol kalmayacak.
BiLGiN OLAN iÇiN FARK ETMEZ!
Ender Bilgin, futbol,basketbol ya da bir başka spor hiç farketmez; hepsine yakışan bir ses tonu, hepsine ilgi gösteren bir kişilik. Kupa'nın kalelisi de, potalısı da A Spor'da ve orada Ender kardeşimin anlattığı maçları izlemek ayrı bir keyif… Diyeceksiniz ki bu yalakalık niye! Ne yapayım her zaman, herkese saldıracak değilim ya; arada bir benim de insanlığım tutuyor işte, affola!
Sakatlık Ay-Yıldızlı takımın en büyük problemi. Özellikle ön tarafta neredeyse tecrübeli isim kalmadı. Bu şartlarda Semih Şentürk düşünülebilir miydi diye aklımdan geçmiyor değil ama şimdi isimler üzerinden yürümenin de sırası değil.
Bu takım hepimizin ve hiç kimsenin Milli Takım'a küsmeye hakkı yok!
Bu zor zamanda her şekilde bir zafere ihtiyacımız olduğu tartışmasız bir gerçek. Tribünler dolmalı, maça giden herkes, her şart altında Milli Takım'ın arkasında durmalıdır. Unutmayalım sahadaki takım Türkiye ve başka Türkiyemiz yok.
BEŞiKTAŞ'I KEŞFETTİLER
Bizim topraklar futbol profesörü dolu ama hiç birini herhangi bir maçta görme şansınız yok! Genellikle viskileri ellerinde ekran başında olur kendileri. O nedenle de sahada ne olup bittiğini pek fark etmeden 50 yıllık klasik cümlelerle yorumlarlar her maçı.
Takın kafaya, sıkı bir takip yapın hepsini enselersiniz! Misal Beşiktaş Tottenham karşısında futbol resitali sununca "ekran başı ahalisinin" neredeyse tamamı "Hiç böyle bir şey beklemiyorduk" dediler, biz de "el insaf" dedik..
Günaydın Einstein'ler; Feyenoord, Arsenal, Chelsea, F.Bahçe maçlarını ayık kafayla izleseydinizTottenham karşısındaki futbola şaşırmazdınız.
Hadi maçları izlemiyorsunuz beni de mi okumuyorsunuz. Yahu maçtan bir gece önce A Spor'da anlattık; Beşiktaş pozisyon vermez, kazanır, kaybeder ama futbol olarak Tottenham'dan aşağı kesinlikle kalmaz, dedik.
Hiç duymadınız mı! "Duymadık!" dediğinizi duyar gibiyim. O zaman hak ediyorsunuz madara olmayı.
Aynen devam, bu kafa size çok yakışıyor.
KARTAL YÜREKLi SERDAR
Bilic, geçen sezonki Antalya ve Galatasaray maçlarındaki hataları sonrası gözden çıkardı Serdar Kurtuluş'u. Öyle bir gözden çıkarıştı ki bu; Beşiktaş'ın kalecileri hariç sağ bekte denenmeyen kalmadı...
Sol bek İsmail, orta sahadan bildiğimiz Necip, Atiba vs.. Sıradan bir yürek dayanamazdı bu ızdıraba, tüm özgüvenini kaybeder ve teslim olurdu. Serdar dayandı, pes etmedi ve şimdi aslanlar gibi oynuyor. Biraz özgüven kazansın, evvel Allah daha iyi olacak. Bekleyin görün.
BRAVO MELO
Melo'ya twitterdan ceza verilince "Kötü bir kapı açtılar, acaba futbolcuların çocukları eşleri benzer twitler yazınca ceza verebilecekler mi?" diye sormuştum. İşte Melo tam da bu kapıdan girdi eyyam mahallesine...
Bekir'in pozisyonu için Melo'nun eşi "Bu hareketi kocam yapsa futbolu bırakması istenirdi" yazmış...
Genel kanı eşinin değil Melo'nun yazdığı şeklinde. Ben de öyle düşünenlerdenim...
Eğer bu düşüncemizde haklıysak "Bravo Melo" diyorum. Çünkü öyle PFDK'ya böyle futbolcu yakışır.
BIRAKIN O DÜDÜKLERi
Ey hakemler yettiniz gari!..
Siz büyüklerin takdirini kazanıp iki maç fazla alacaksınız diye, 50 yıldır başta Fenerbahçe ve Galatasaray olmak üzere üç büyükleri koruyup, kolladınız.
Kollamayı bile abartıp, adeta fanus içinde yetiştirdiniz büyük bebişleri… Lehlerine en tartışmalı düdükleri rahatlıkla çaldınız, aleyhlerine en harbilerini çalmaya tırstınız… Yıllardır bu manzara tam da böyle, peki futbolumuz 50 yılda bir arpa boyu yol alabildi mi!?
Hayır!..
Başka sebepleri de var elbet ama futbolumuzda yaşanan çöküşün en sağlam nedenlerden biri de sizin adaletsiz düdüklerinizdir.
Ya adamca üfleyin ya da bırakın o düdükleri.
25 MiLYON FENERBAHÇELi!
Yaklaşık 30 senedir; 25 milyon Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı yalanıyla avutuyoruz kendimizi.
30 yıldır da ben uyandırmaya çalışıyorum niyeti uyanmak olanları. Şimdi yine görev zamanı; uyanın ey millet! 25 milyon Fenerbahçeli değil, 25 milyon futbol insanımız olsa göğe uçarız, insanları dolduracak stat bulmakta da zorluk çekeriz. Bizde çok şükür stat bol, seyirci yok...
Bir rüyayı gerçekleştirmenin ilk şartı uykudan uyanmaktır. Bırakın kendi yalanlarınıza kendiniz inanmayı, 5 milyon futbol insanımız var ve onları da küstürürsek (ki şikeydi, ırkçılıktı, silahlı kahramanlardı darken bir bölümünü küstürdük) ortada futbol-mutbol kalmayacak.
BiLGiN OLAN iÇiN FARK ETMEZ!
Ender Bilgin, futbol,basketbol ya da bir başka spor hiç farketmez; hepsine yakışan bir ses tonu, hepsine ilgi gösteren bir kişilik. Kupa'nın kalelisi de, potalısı da A Spor'da ve orada Ender kardeşimin anlattığı maçları izlemek ayrı bir keyif… Diyeceksiniz ki bu yalakalık niye! Ne yapayım her zaman, herkese saldıracak değilim ya; arada bir benim de insanlığım tutuyor işte, affola!