F.Bahçe ve UEFA
Fenerbahçe cephesinde bazı yönetici ve futbolcular "Seneye Avrupa'da var mıyız, yok muyuz zamanı gelince anlarız" şeklinde açıklamalar yapınca UEFA noktayı koydu; FIFA'ya güvenmeyin! Fenerbahçe, yeniden yargılama sonrası mahkemede aklanılması durumunda FIFA'ya başvurmayı ve Avrupa'ya dönmeyi hedefliyordu. En azından bu şekilde iddialar vardı. FIFA Futbolcu Statüsü ve Denetimi Başkanı Ömer Ongaro yaptığı açıklamayla bu iddiaların gerçek dışı olduğunu açıkladı. Ongaro, "Cezayı veren UEFA'nın son karar mercii olduğunun altını ısrarla çizdi. Bu nedenle gerçekçi davranmak ve insanları boş yere umutlandırmamak gerek. Aksi takdirde hüsran daha büyük olur.
Beşiktaş ne yapar?
Şike davasında yeniden yargılama olur ve eski yöneticisi Serdal Adalı ile Tayfur Havutçu beraat ederlerse Fenerbahçe'den farklı olarak Beşiktaş bir avantaj elde edebilir. Çünkü hakkında kesilmiş bir ceza değil bir tedbir var. UEFA ya da CAS'a başvuramaz, FIFA'ya gidemeyeceği de malum ama İsviçre mahkemelerinde hakkını arama şansı var. Sanırım UEFA da bunun farkında!
ADALET iSTEYEN VAR MI?
Kasımpaşa-Beşiktaş maçı sürecinde yaşananlar gösterdi ki, futbol mahallesinde adalet isteyen çok az kişi var. Herkesin asıl derdi adaletsizlik pastasından daha büyük pay alabilmek… Temiz Futbol, fair play falan kimsenin umurunda değil.
***
Bir maç düşünün; hakem ciddi bir kural hatası yapmış, aynı maçta oyuncuya fiili bir saldırı olmuş. Yani bir kural hatası bir de hükmen mağlubiyete yetecek malzeme varken biz bu kadar net bir olayı dahi yüzümüze gözümüze bulaştırmayı başardık.
***
Gerçekten yer yüzünde bunu bizden başka hiçbir futbol ülkesi yapamazdı! Kendi kendimizi kutlamalıyız!
***
Hakem raporunda itiraf etmedi, MHK yanlışa sahip çıkmayı hakeme sahip çıkmak zannetti, Kasımpaşa tarafı empati yapmadı ve gelinen nokta malum.
***
Biri diyor "sahaya inen Beşiktaşlı…"
Vay vay vay… Yahu bin kişi yazdı, bin kez de ben yazdım; dünya güler buna, holiganın rengi olur mu? Diyelim ki Beşiktaşlı ne yapacağız, Beşiktaş'a mı ceza vereceğiz?
***
Peki sahaya atlayan Beşiktaşlı ve Kasımpaşalı değil de G.Saraylı olsaydı? G.Saray'ı mı hükmen mağlup yapacaktık?
Daha bu konuyu netleştirememişiz.
Yazık, çok yazık.
***
Kime ne anlatıyoruz ki, herkes kendi kafasının kulu, kölesi; al gözüm seyreyle tiyatroyu. Bildiğin komedi tiyatrosu bu... Gülüyoruz
ağlanacak halimize.
Kupa hakemleri
ZİRAAT Türkiye Kupası'nda özellikle A Grubu'nda oynanan maçları izlerken hakemler üzerine çok düşündüm.
İki kritik maç ve dört denk takım… Atılan beş gol, bir kırmızı kart ve şimdi sıkı durun; bir tek hakem hatası yok! Hakemden şikayetçi olan bir tek futbolcu ya da teknik adam da yok.
Sanırım bu olay bize şunu kanıtlıyor; büyüklerin baskısı yoksa hakemler çok daha iyi performans gösteriyorlar.
Bursa-Sivas, Eskişehir-
Akhisar maçlarındaki hakem performansları tezimizi doğrular nitelikte. Buna karşılık G.Saray-Tokat maçında ise iki garip hakem hatası oldu, net penaltılar verilmedi.
Gerçek şu ki; işin içine büyük takımlar girdiği anda hakemlerin ekseni kayıyor… Kah oraya, kah buraya ama asla ortaya değil!
Peki bu sorun aşılabilir mi?
Elbette aşılır! MHK, büyük kulüp yöneticilerinin açıklamaları karşısında dik dursun
yeter ama nerdeeee?
Bravo Çakır!
Cüneyt Çakır, Dünya Kupası'nda da bizi temsil edecek ve bir kez daha gururumuz olacak. Cüneyt hoca, dünyanın en büyük organizasyonunda başarılı olabilir mi derseniz, bence olur… Çünkü orada büyük kulüp baskısı yok, gördüğünü çalacak ve yaldızlı pekiyi alacaktır. Ah bir de annemizin liginde bu noktaya gelebilse, alnından öpeceğim, hem de gururla.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.