Emenike dersi!

Öncelikle tüm İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramı'nı kutluyorum. Birlikte nice bayramlara inşallah.
Gelelim bugünkü konumuza.
Bu futbol aleminde kimler doğruları söylüyor, kimler masal anlatıyor anlamak isteyenler şimdi bu satırları iyi okusun.
Önce bir tarih dersi… Tarih 23 Ağustos 2011... Emenike Spartak Moskova'ya satılmış medyadaki yağdanlıklar "Büyük başarı" masalları anlatıyor.
Tam da o günlerde bu köşede "Emenike yakıştı" başlığı altında bakın neler yazmışız, bakın da anlayın kim gerçeği arıyor, kim yalana sarılmış:
Birden bire tam da F.Bahçe'nin ödediği paradan bir milyon euro fazla veren bir kulüp ortaya çıkınca şaşırmıştım. Bu büyük (!) bir transfer başarısıydı!
Gittiği takım Spartak Moskova olunca şüphelerim beş kat arttı. Dedim ki bu işte bir hile olabilir, bu hülle de olabilir.
Şimdi gerçekler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Transfer falan hepsi göstermelikmiş belli. Emenike'yi Spartak Moskova'da buzluğa atmışlar!
İhtiyaçları olduğu zaman buzluktan çıkacak, gelip F.Bahçe'de oynayacak. Kutlamak lazım, iyi taktik. Yakıştı mı derseniz, yakışmaz mı!"
Evet benim yazdıklarım bunlar.
Şimdi bir de dün Serdar Ali Çelikler'in yazdıklarına göz atalım ki her şey daha iyi anlaşılsın: "Emenike, şike sorşturması başlamadan 9 milyon euro'ya satın alındı. Malum süreç sonunda 4-5 gün içinde Spartak Moskova'ya satıldı. Hem de 10 milyon euro'ya.
Yani kâr edilerek. Rus basınından öğreniyoruz ki, oyuncu Spartak'a satılırken "Geri alma opsiyonu ile satılmış." … Kimse bu oyuncuya 9 milyon euro vermiyor. Kulüp zarar edeceğine Ali Yıldırım sorumluluk alıp Moskova kulübüyle ilişkisini kullanarak Spartak'a Emenike parasını gönderiyor.
Şartlar düzelip Emenike beraat edince de geri alınmak üzere sözleşmeye madde konur: "Emenike F.Bahçe'ye geri alınacaktır..."
İşte zaman yine doğru düşüneni, gazetecilik refleksiyle olaylara eleştirel bakanları haklı çıkardı! Emenike'nin gidişinin çok çabuk olması, kâr edilerek satılması bana kesinlikle şüpheli bir olay gelmişti.
Şekilde görüldüğü gibi zaman bizi haklı çıkardı. Yine hile yapmışlar. Yine kendilerini kurtarmak adına F.Bahçe'yi kullanmışlar.
Bir yandan Emenike'ye yurt dışına kaçma imkanı sağlarken parayı da ceplerinden ödemişler. Kumpas net. İki yıl önce yazdığımız gibi Emenike satılmamış Moskova'da buzlukta dondurulmuş. Gerçek bu.
MAF geliyor
Beşiktaş'ın lig tarihini yeniden yazdığı yıllar, Metin, Ali, Feyyaz üçlüsüyle sembolleşmiş ve taraftar bu üçlüyü MAF diye kalbine yazmıştı.
Yıllar sonra aynı heyecanı yaratacak bir başak üçlü geliyor ve ben bunun müjdesini vermekten gurur duyuyorum.
Evet Allah'ın izniyle Muhammed, Atiba ve Franco yeni Beşiktaş'ın yeni MAF'ı olacaklar. Atiba ve Franco zaten 11'in değişmezi olmuş durumdalar.
Muhammed de eninde sonunda hak ettiği değeri bulacak ve ilerleyen haftalarda Beşiktaş'ın değişmezi olacaktır.
Üç büyük dert
Beşiktaş savunmasının solunda ciddi sorun var.
Tanju dışında mantıklı bir alternatif üretmek de zor. Ortanın sağında Gökhan Töre güven vermiyor, Holosko da sakat. Yani bir eksik daha. Ön tarafta Mustafa en iyi durumda olan golcü ama yetmez. Almeida formsuz, Eneramo 5 hafta yok. Eneramo ve Holosko katılınca çok şey hallolur.
İlk yarı sonuna doğru da İsmail katılacak ve en önemli problem çözülecek. Şimdi asıl mesele, bu süreci Beşiktaş'ın en az kayıpla geçmesidir. Bunu başarabildikleri oranda şampiyonluk şansları artacaktır.
Eyvah Tromsö
Bir yanda ligi devam eden bir takım, diğer yanda sezon başı rehaveti yaşayan bir başka takım terazinin iki kefesine çıkarsa ortadaki maç her şeye açıktır demek mümkün.
Çünkü böylesi maçlarda potansiyeller değil günlük performanslar sonucu belirler.
Galatasaray'ın Tromsöden aldığı ders malum, Beşiktaş'ın Valeranga faciası da bir başka tarihi not.
Hâl böyleyken rakibi ismine bakıp cismini küçümseyen hata yapar. Beşiktaş bu hataya asla düşmemeli.
ÜNAL VE EKİBİ
Beşiktaş'ta yıllardır birçok profesyonel değişir ama onlar hep dimdik ayaktadır. Çünkü en başta birbirlerine sarılırlar. Deyim yerindeyse patronları Ünal Akkoyun, en kıdemlileri ise Süreyya Soner'dir ama aralarında asla bir hiyerarşi yoktu. Kah patron Ünal tutar malzeme torbasının bir ucundan, kah en kıdemli Süreyya. Erdal Erdem ve Abdurrahman Ezer kardeşlerim de aynı özveriyle çalışırlar. Beşiktaş'ın emektar malzemecileri, her sezon şampiyonluğu en başta hak edenlerdir. Hepsini tüm Beşiktaşlılar adına gözlerinden öpüyorum.
SELÇUK YULA CANIMI YAKTI
Beni çok eleştirdi ama hiçbir yazısı bu gidişi gibi canımı yakmadı. 'Temiz' bir insandı Selçuk Yula... Futboldan gelmesine rağmen gazeteciliği basamak olarak kullanmayan, temiz kalarak işini iyi yapmaya çalışan bir futbol adamıydı.
Fenerbahçe'sini çok severdi, toz kondurmazdı. Nur içinde yatsın, fikirlerimiz hiç uyuşmasa da; o Fenerbahçe'sini, benim Beşiktaş'ı sevdiğim gibi severdi.
Mekanı cennet olsun.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.