Aziz Yıldırım'a haksızlık yapılıyor

Bir kulübün kaderi yalnızca, meşin topun hangi kaleye girdiğine bağlı olamaz, olmamalı.
O nedenle, takım dokuz net pozisyona girmiş ve bir de penaltı kaçırmışken mağlubiyet sonrası Aziz Yıldırım'ı istifaya çağıranlar haksızlık yaptılar.
Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe ve Türk futboluna zarar veren birçok icraatı var, aynı şekilde faydalı icraatları da var. 100 yıllık geleneği olan bir kulüpte tüm bunlar değerlendirilir ve sonuca bakmaksızın bir tavır konur.
Fenerbahçe taraftarı şuna karar verecek; bu kulübün geleceğinde Aziz Yıldırım'ın olmasını istiyorlar mı, istemiyorlar mı?
İstiyorlarsa en ağır yenilgilerde dahi Başkan'a isyan bayrağı açmayacaklar… İstemiyorlarsa en şaşaalı galibiyetlerden sonra dahi istifa çağrılarını yürekten haykıracaklar.
Beşiktaş tribünleri bunun en iyi örneğini yıllar önce vermişti. Kazanılan maçlardan sonra dahi istemediği yönetimi, istifaya çağırmıştı.
Gazetecilerden, yöneticilerden tutarlı olmasını bekleyen futbolseverin önce kendisi tutarlı olmalı.
Al kağıdı kalemi eline, vicdanının sesini dinleyerek bir hesap yap. Kimi istemiyorsan her şart atında bunu söyle.
Seni yönlendiren bir tek gol olmamalı. Sivas değil Fenerbahçe golü atıp 2-1 kazansa her şey süt liman olacaktı.
Şimdi tam tersi.
Böyle komedi olur mu?
Aziz Yıldırım bana göre Fenerbahçe'ye zarar vermiştir ve de vermeye devam etmektedir.
Fenerbahçe Avrupa Şampiyonu olsa, bu fikrim değişmez.
Vicdanı yargılama böyle yapılır,
tabelaya bakılarak değil.

İNSANLIK AYIBI TEMİZLENDİ
O geceyi unutamam.
Saracoğlu'nda yerimizi aldığımızda tam karşımızda bir utanç pankartı vardı: "Rıza efendi iki ekmek, bir süt!" İnsanlığımdan utanmıştım...
Her insan babasıyla gurur duyar, kapıcı olmuş, çöpçü olmuş ne fark eder.
Babamızı sevme sebebimiz mesleği değil yüreğidir. Bunları düşünmüştüm ve acaba demiştim bu çirkinliği yapanlar hiç utanmadılar mı?
Gençlerbirliği maçında F.Bahçe taraftarının "Baba kıymeti" bilenler yıllar sonra da olsa bu ayıbı temizledir.
Tribünlerde, "Bektaş Çalımbay babaya geçmiş olsun" deniliyor ve "Baban babamızdır Rıza hoca" mesajı veriliyordu. İnsanlık her türlü rekabetin üzerindedir arkadaşlar, bize bunu hatırlattığınız için teşekkürler.

SAMET HOCA DİKKAT!
Beşiktaş sezon başından beri teknik adam hatalarıyla çok puan kaybetti. Eskişehir, G.Antep, Bursa, F.Bahçe ve G.Saray derbileri ile son Karabük maçı aklımda kalanlar. Samet hoca oyuna zamanında müdahale etmiyor. Sahadaki şartlar değişmesine rağmen hoca seyrediyor.
Hakem hataları, sakatlıklar, şanssızlıklar hepsi tamam ama 'Kral Çıplak' diyeceksek, kayıpların bir önemli sebebi de Samet Aybaba'nın sahada olan biteni seyretmesidir. Hoca bundan vazgeçmeli.
Yoksa şemsiye ters döner. Uğur Boral'ı ısrarla sol bek kullanmak derken şimdi de Mehmet Akgün ısrarı başladı. Yani işin içinde oyuncuları yanlış kullanma da var. Aman hocam dikkat!..

İSTİKRAR SAVUNMADAN BAŞLAR
Günümüz futbolunda hücum da, istikrar da savunmadan başlar.
O nedenle işi bilen teknik adamlar önce savunmayı sağlama alır ve oradaki oyuncuları birbirleriyle akraba olana kadar birlikte oynatırlar. Beşiktaş savunmasında yapılması gereken de bu. Galatasaray derbisindeki gibi bir maçta savunmanın yarısı değiştirilmez.
En az üç kişi sabit olmalı. Toraman'ı duruma göre ön liberoda kullanırsın, yerine göre stopere çekersin o ayrı konu. Ancak bunu yaptığında savunmanın kalanına dokunmamalısın. Aksi halde kadro istikrarını sağlama şansınız kalmaz. O istikrarı sağlamadan da başarı hayal olur.

FIFA ŞiKENiN PEŞiNDEYMiŞ!
Dünya futbolunu yönetenlere asla güvenmiyorum. Aralarından bazılarının arızalı işlere bulaştığını düşündüğümü de söyleyebilirim. Yoksa ne Singapur mafyası ne de başka birileri futbolu bu kadar kirletemezdi. Sen Avrupa şampiyonası'nı, Dünya Kupası'nı organize etme işini hakkaniyet yerine siyasi hesaplarla belirlersen, aleni şikelere duruma ve kulübe göre ceza verir ya da vermezsen eninde sonunda bu top patlar. Patladı bile. Bu sizin eseriniz ey dünya futbolunu yönetenler, kimsenin değil, sizin.

ARİSTOKRATLAR, AVAMLAR!
Ünal Aysal ve yakın çevresi Terim'i beğenmiyor bu kesin. Ellerinden gelse bugün ipini çekerler ama korkuyorlar. Çünkü onların "avam" gözüyle baktığı taraftar Terim'in kıymetini biliyor. Hâl böyle olunca "aristokrat oyunları" giriyor devreye. Kâh transferde hocayı by pass ediyorlar, kâh garip bir açıklamayla "Eleman" durumuna düşürüyorlar. Bu kavga kolay kolay bitmez… Galatasaray içten içe erirse şaşırmayın.

HEPiMiZ VEFASIZIZ!
Yerli hocalar her fırsatta, yöneticilerin kendilerini yüz üstü bırakmasına isyan ederler vs. Peki sadece yöneticiler mi insanı yüz üstü bırakır!? Bu bakışla, Hikmet Karaman'ın, Gaziantepspor'u sezon ortasında bırakıp Bursa'ya gitmesi, yüz üstü bırakmak değil midir? Kâh Başkanlar hocaları yüz üstü bırakıyor, kâh hocalar takımları. Bizim futbol mahallesinde, her şey var, etik davranış yok. Acı gerçeğimiz olsa gerek!